Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1294
Karar No: 2018/6242
Karar Tarihi: 02.10.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1294 Esas 2018/6242 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/1294 E.  ,  2018/6242 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.04.2016 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın husumetten reddine dair verilen 12.10.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, tayin olunan 02.10.2018 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -K A R A R-
    Dava, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, arsa sahipleri ile...Limited Şirketi arasında 16.05.2011 tarihli kat karşlığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, arsa sahiplerine vekaleten ... Limited Şirketinin temsilcisi olan ... ile de davacı arasında 23.10.2012 tarihli satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, A blok 19 nolu daireyi satın aldığını, satış bedelini ödediğini, ancak ....Limited Şirketine vekaleten...."nün 13.12.2012 tarihinde diğer davalı ... A.Ş."ye 16.05.2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki tüm hak ve borçlarını temlik ettiğini, dava konusu yüklenici... Limited Şirketine düşen 19 numaralı dairenin de ... A.Ş."nin sahibi olan ..."nun kardeşi ..."ya 24.09.2012 tarihinde devredildiğini, 19 numaralı dairenin 23.10.2012 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle davalıya satışını vaadedildiğini belirterek tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı ... A.Ş. ve ... vekili, ... Limited Şirketinin kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki tüm hak ve yükümlülükleri müvekkil şirkete devrettiğini,... şirketi yetkilisi ..."nün arsa sahiplerine vekaleten yapmış olduğu satış vaadi sözleşmesine taraf olmadıklarından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davalı ..."nun ise iyiniyetli malik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, dava konusu dairenin 24.09.2012 tarihinde davalı ..."ya devredildiği, satış vaadi sözleşmesinin ise arsa sahiplerine vekaleten ... tarafından 23.10.2012 tarihinde davacı ile yapıldığı, davalıların satış vaadi sözleşmesinde taraf olmadıkları, satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan arsa sahiplerine veya vekalet görevini kötüye kullanıldığı iddia ediliyorsa vekil olarak hareket eden vekilden talepte bulunulabileceği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, benzer gerekçeyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
    Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
    Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
    (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
    Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın temliki” (alacağın devri) sözleşmesidir.
    Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin (davacının) arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir.
    Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir. Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz.
    Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere bu gibi davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla, inceleme ve araştırmanın arsa sahiplerinin de taraf olduğu bir davada yapılması gerektiğinden mahkemece, davacı tarafa arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahibi olan tarafları hakkında dava açmak üzere mehil vermeli, açılırsa o dava eldeki dava dosyası ile birleştirilmeli, arsa sahiplerinin savunma ve delillerini toplanmalı, özellikle yüklenicinin inşaat sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirip getirmediği belirlenerek davacıların talepleri hakkında bundan sonra bir karar verilmelidir.
    Somut olayda da; davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiştir.
    Ayrıca, 16.05.2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibi sıfatı ile imzalayan arsa sahiplerinin savunma ve delilleri toplanmadan, taraf teşkili tam olarak sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de, tüzel kişilere tebligatın nasıl yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12 ve 13. maddelerinde açıkça gösterilmiş bulunmaktadır. Anılan yasa hükümlerine göre tüzel kişilere tebliğ, yetkili temsilcilerine yapılır. Tüzel kişi namına kendisine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları taktirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Aynı yasanın 35/4. maddesine göre de, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.
    Davalı ... Mobilya Hafriyat İn. Nak. Day. Tük. Mal. Teks. Ltd. Şti."ye mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki düzenlemeler gözetilerek öncelikle davalı şirketin dava dilekçesinde belirtilen adresine tebligat çıkarmalı, bu adreste bulunmadığının tespit edilmesi halinde davalı şirketin ticaret sicil müdürlüğünden kayıtlı adresi sorulmalı ve tebligat bildirilen bu adrese yapılmalıdır. Bu şekilde de davalı şirkete tebliğ yapılamadığı takdirde, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre işlem yapılmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi"ne, kararın bir örneğinin ilgili ilk derece mahkemesine, GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi