19. Hukuk Dairesi 2015/9761 E. , 2016/2633 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2013/308-2014/106
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili aleyhine 04.08.2011 tarihli tamamlanmış ve karşılıklı edimlerin ifa edildiği sözleşmeye dayanılarak başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleştiğini, söz konusu sözleşme kapsamında alacağın tahsil edildiğini, sözleşme harici olarak müvekkilinin davalının talebi üzerine yurt dışından ithal edilen lazer jeneratörün satım bedelinden mahsup edilmek üzere gümrüğe 21.138,00 TL ödediğini, bakiye 140.695,46 TL"nin tahsili için davalıya karşı takip başlatıldığını ancak davalı tarafın başlatmış olduğu icra takibinde müvekkilinin borçlu olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddiasına konu taraflar arasında 2. kez sözleşme harici bir lazer kesim makinesi satışı bulunmadığını, bu makinenin özel izinle Türkiye"ye getirilebildiğini, 04.08.2011 tarihli sözleşme kapsamında davacıdan satın alınıp 04.11.2011 tarihinde teslim alınan lazer kesim makinesinde bir takım sorunların yaşanması üzerine ayıbın giderilmesi için davacıya teslim edildiğini, 04.02.2012 tarihine kadar ürünün teslim edilmemesi üzerine davacıya 06.02.2012 tarihinde ihtarname keşide edildiğini, davacının kendisine iş bu makinenin İngiltere"den alınıp getirtilen makine olmadığını, İngiltere"den makinenin geldiğini ve yaşanan sorunlar sebebiyle gümrükte beklediğini ifade ettiğini, müvekkilinin gümrükte davacı adına 21.138 TL yi yatırarak ürünü teslim aldığını, ürünün ayıplı çıkması üzerine keşide edilen 19.04.2012 tarihli ihtarnameye rağmen satım bedelinin iade edilmemiş olması sebebiyle davacı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, yurt dışından getirtilen ürünün KDV"sini ödemek istemeyen davacının bu davayı açtığını, davacının 2. ürün faturası olarak müvekkiline kesip gönderdiği faturanın davacıya 24.07.2012 tarihli ihtarname ile iade edildiğini ileri sürerek, davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı tarafça davacı kaşesi ile yetkilisi ... imzasını içeren lazer projesinde eksik kalan kısımların 4 Şubat tarihine kadar tamamlanacağının taahhüt edildiği, belgede belirtilen eksikliğin lazer kesim makinesinin problemli çıkması nedeniyle iade edilmesi ve henüz sözleşmeye uygun makinenin verilmemesi nedeniyle düzenlendiğini ifade ettiği, davalı savunmasının aksine bu belgedeki tamamlanması gereken eksikliğin ne olduğu hususunun açıklanmadığı, ayrıca taraflar arasında aynı makine hakkında yazılı sözleşme düzenlenmiş olmasına rağmen yurt dışından ithal edilen aynı nitelikteki makine hususunda yazılı sözleşme düzenlenmediği, 2. ithal edilen makineye ilişkin davacı tarafından kesilen faturanın davalı tarafça iade edilmesi sonrası defterlerine kaydedilmesi, bu faturaya ilişkin icra takibine geçilmesi hususları bir bütün olarak gözetildiğinde, nereden, ne şekilde temin edildiği davacı tarafından ortaya konamayan birinci lazer kesim makinesinin davalı tarafından davacıya iade edildiği, yurt dışından ithal edilen 2. makinenin iade edilen bu makine yerine bedeli ödenen sözleşme gereğince davalıya teslim edildiği, dolayısıyla ithalat nedeniyle davacının ödemek zorunda olduğu gümrük bedelini davalının ihtirazi kayıtla ödemesi nedeniyle davacı satıcıdan talep edebileceği, bu nedenle takibe geçilmesinde bir usulsüzlük olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilip uygulanmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
SONUÇ:Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.