Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/33484 Esas 2017/12268 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/33484
Karar No: 2017/12268
Karar Tarihi: 07.12.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/33484 Esas 2017/12268 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/33484 E.  ,  2017/12268 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, avukat olduğunu, davalı ile 4 adet senedin takibinin yapılması için anlaştıklarını, bu hususta yazılı avukatlık ücret sözleşmesi imzaladıklarını,görevinini layıkı ile yerine getirirken, haksız azledildiği gibi baro ve savcılığa da şikayet edildiğini, haksız azil nedeniyle takip ettiği dava ve icra takipleri için akdi ve karşı yan ücretine hak kazandığını, ücretinin ödenmesi için çektiği ihtara olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine 4.030,36 TL alacağının tahsili için takip başlatığını, takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava, haksız azilden kaynaklanan akdi ve karşı yan vekalet ücret alacağına ilişkindir. Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın ... ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” Hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil Avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir.
    Somut olayda davacı, haksız azledildiğini iddia ederek sözleşmede kararlaştırılan ücretin tahsili için icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı ise avukatın dosyalar hakkında bilgi vermediğini, yaptığı araştırmada adına tahsilat yapıldığını öğrendiğini, bu tahsilatlar kendisine ödenmediği için güvenin sarsıldığını ve haklı olarak azlettiğini savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda avukatın yaptığı tahsilatları davalıya ödediği, takip ettiği işlerde bir özensizliğinin bulunmadığını, azlin haksız olduğunu belirtmiştir. Davalı taraf rapora itiraz ederek ödendiği belirtilen tahsilatların zamanında yapılmadığını, azledileceğini anlayan avukatın azil tarihine yakın ödeme yaptığını, tahsil tarihi ve ödeme tarihinin raporda belirlenmediğini, bu nedenle ödeme tarihi ile paranın tahsil tarihi arasında makul süre bulunup bulunmadığı yönünden ek rapor alınmasını talep etmiştir. Mahkemece, davacının itirazları karşılanmaksızın bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, tahsil edilen paranın makul süre de ödenip ödenmediğine yönelik davalı itirazlarını karşılar mahiyette aydınlatıcı, taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde yetersiz rapora itibar edilerek eksik inceleme ve değerlendirme sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.