5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/16140 Karar No: 2014/2137 Karar Tarihi: 27.02.2014
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/16140 Esas 2014/2137 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazı reddetti. Ancak Yargıtay 5. Ceza Dairesi, soruşturma sırasında kâğıt üzerinde yapılan araştırmanın yeterli olmadığına karar vererek, itirazın kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Bu şekilde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu belirtildi. Detaylı kanun maddeleri ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. ve 309. maddeleri olarak belirtiliyor.
5. Ceza Dairesi 2013/16140 E. , 2014/2137 K.
"İçtihat Metni"
Esas No : 2013/16140 Karar No : 2014/2137 Tebliğname No : KYB - 2013/343557
Görevi kötüye kullanma suçundan şüpheliler A.. Y.., S.. E.. ve N.. Ş.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/12/2012 tarihli ve 2011/124517 soruşturma, 2012/66366 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/04/2013 tarihli ve 2013/239 Değişik İş sayılı Kararının; Dosya kapsamına göre, şikâyetçilerin görevi kötüye kullanma iddiaları üzerine yürütülen soruşturma sonucu şüpheliler hakkında savunmalarının aksine delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 14/11/2007 tarihli ve 2007/9636-9375 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, şikayetçilerin iddiaları üzerine başlatılan soruşturma sırasında şüphelilerin Eyüp Belediyesi’nin üçüncü bodrum katlara tapu vermediği yönündeki savunmaları karşısında Tasfiye halinde S.S. Burcum Aydın Siteler Konut Yapı Kooperatifine ait ortaklık sözleşmeleri, yapılan binalara dair projeleri de kapsar şekilde belgeler getirtilerek, şüphelilerin savunmalarında ileri sürdüğü hususlarda Eyüp Belediye Başkanlığından sorularak gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak belgelerin incelenmesi gerekirken, şikayetçilerin yaptığı şikayet üzerine yeterli araştırma yapılmadığı, ortada 5271 sayılı Kanuna uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanunun 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 11/10/2013 gün ve 94660652-105-34-5707-2013/15550/63226 sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görülmekle Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince kesin olarak verilen 09/04/2013 gün ve 2013/239 Değişik İş sayılı Kararın CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.