Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9423 Esas 2016/2630 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9423
Karar No: 2016/2630
Karar Tarihi: 19.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9423 Esas 2016/2630 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/9423 E.  ,  2016/2630 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... şirketlerini devraldığı .... Noterliği"nin 11.07.2001 tarihli anonim şirket hisse devir sözleşmeleri tarihinden önce sahte olarak tanzim edilip tedavüle çıkarılan icra takibine konu 18.04.2001 tanzim ve 15.01.2005 vade tarihli 520.000,00 USD meblağlı bononun resmi evrakta sahtecilik suçuna konu olduğunu, davalı-hamilin senette yetkili ve meşru hamil olmadığını, zira senette lehtar-ciranta imzasının lehtar olarak gözüken İsviçre firmasının yetkilisine ait olmadığının açıkça görülebildiğini, yine bu senedin şirketleri devreden ..."in kardeşi ..."in davalı-hamil ile birlikte İsviçre"de faaliyet gösteren bir şirkete ortak olduklarının anlaşıldığını, müvekkili şirketin davalıya hiçbir borcu bulunmadığını ileri sürerek, icra takibine konu senet sebebiyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile takip dayanağı senedin ve takibin iptaline, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının senet altındaki keşideci imzasını inkar etmediği, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu, müvekkilinin lehtar cirosu ile senedi vadesinden önce teslim aldığını ileri sürerek, davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; dava konusu 18.04.2001 tanzim ve 15.01.2005 vade tarihli 520.000 USD meblağlı bononun altındaki imzanın davacı şirketin önceki yetkilisi ..."e ait olduğu, ağır ceza mahkemesinin kararına göre bu bononun ... tarafından dolandırıcılık suretiyle ve sahte olarak tanzim edildiği, lehtar ve son cirantası davalı ..."in de bu durumdan haberdar olduğu ve onlar hakkında da anılan mahkemece mahkumiyet kararı verildiği, ceza mahkemesince tespit edilen maddi vakıanın mahkemeyi bağlayacağı, bu nedenle dava konusu bononun gerçek bir borcu göstermediği, davacı şirketin bu bonodan dolayı sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının icra takibine konu bono sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, senet ve takibin iptaline, %40 tazminat miktarı 293.862,40 TL" nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, teminatın iadesine ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.