Hukuk Genel Kurulu 2013/631 E. , 2014/149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2012/977-2012/1958
Taraflar arasındaki "alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.11.2010 tarih ve 548-2337 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23.05.2012 tarih, 1654-8633 sayılı ilamı ile hüküm ;
(… Davacı vekili, davalının İngiltere"den Gürcistan"a gönderdiği 3 paket kuru yük emtiasının taşınması işinin davacı tarafından yapıldığını, 05.11.2007 tarihli 980.00 GBP ile, 23.11.2007 tarihli 172,53 GBP bekleme bedeli faturasının tanzim edilip gönderildiğini ancak 26.06.2008 tarihli ihtara rağmen ödemenin yapılmadığını, Adana 7. İcra Müdürlüğü"nün 2009/3975 esas sayılı dosyası ile 1.152,53 GBP alacak için takip yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının yurt dışı firması olduğunu, MÖHUK"un uygulanması gerektiğini, aralarında ticari ilişkinin olmadığını, BK"nun 73. maddenin uygulanamayacağını, davalının ikametgah adresi olan Ankara mahkemelerinin ve icra müdürlüğünün yetkili olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın itirazın iptali davası olarak görülmesi yasal olarak mümkün değil ise de davacının davasını alacak davası olarak düzeltilmesi talebinin kabul edildiği, taşımanın davacı firma tarafından yapıldığı, davalının emtianın teslim edilmediğine ilişkin bir itirazının olmadığı, navlun bedelinin davalı tarafından ödenmesinin gerektiği, dosyaya sunulan yazışmalardan yurt dışındaki şirketin davacı şirketin temsilcisi olduğu, aralarında organik bağın olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 980 İngiliz Sterlinin dava tarihindeki kur karşılığı olan 2.346,61 TL"nın 16/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Mahkemece, her ne kadar davacı şirketin davalı ile taşıma ilişkisi olan yabancı uyruklu İ..... Limited şirketinin temsilcisi olduğu ve bu şirket ile davacı şirket arasında organik bağ bulunduğu, taşımanın davacı firma tarafından yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiyse de, dava yabancı uyruklu İ.... Limited şirketi adına açılmadığı gibi dava dışı bu şirket ile davacı şirket arasında temsilcilik ilişkisi olduğuna dair dosyada delil bulunmamaktadır. Davacı tarafından yapılan icra takibinin dayanağı olan faturaların dahi yabancı uyruklu İkra UK Limited şirketi tarafından düzenlendiği anlaşılmakla, aktif dava ehliyeti bulunmayan davacı şirketin davasının kabulü doğru görülmemiş, davalı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulüyle kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. ..)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı yan, davalı şirkete ait kuru yük emtiasının taraflarınca taşındığını, buna ilişkin düzenlenen faturaların davalı tarafından ödenmemesi üzerine takibe konulduğunu, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini istemiş ise de yargılama sırasında istemini alacak davası olarak ıslah etmiştir.
Davalı yan, dava dışı İ....şirketi ile ticari münasebetlerinin bulunduğunu, davacı şirket ile bir ilişkilerinin olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; “taşımanın davacı firma tarafından yapıldığı, davalının emtianın teslim edilmediğine ilişkin bir itirazının olmadığı, davacının fiili taşıyıcı olup, emtiayı alıcısına teslim ettiği, navlun bedelinin davalı tarafından ödenmesinin gerektiği” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı tarafın temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıya başlık bölümüne metni aynen alınan gerekçe ile bozulmuştur. Yerel Mahkemece, dosyaya davacı yan tarafından sunulan belgelere de dayanılarak direnildiği belirtilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"nda işin esasına geçilmeden önce bozma sonrası Yerel Mahkemece davacı yana verilen süre sonunda dosyaya sunulan belgelere dayanılarak davacı şirketin aktif dava ehliyeti bulunduğu gerekçesi ile önceki kararda direnildiğinden, bozma sonrası dosyaya sunulan belgelere dayanılarak kurulan hükmün yeni bir hüküm niteliğinde bulunup bulunmadığı, buna göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu’nca mı, Özel Dairece mi yapılması hususu ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.
Yerel Mahkemece, davacı yana dava dışı İKRA UK şirketi ile arasındaki bağlantıyı belgeleyecek resmi belgeleri dosyaya sunması için verilen süre üzerine dosyaya sunulan belgeler de değerlendirilmek suretiyle, davacı şirketin aktif dava ehliyeti bulunduğu gerekçesi ile önceki gibi hüküm kurulduğundan, mahkemenin yeni bir delile veya bilgiye dayanması, ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olgunun yanında veya dışında yeni bir hukuki olguya dayanarak karar vermiş olması nedeniyle, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceğinden, yerel mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu karar, yeni bir hüküm niteliğindedir.
Bu durumda, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, yeni hüküm niteliğinde olduğu duraksamadan uzaktır.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daire"ye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire"ye gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.