Hukuk Genel Kurulu 2013/655 E. , 2014/148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Uşak İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2013
NUMARASI : 2013/13-2013/172
Taraflar arasındaki “itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak İcra Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 01.02.2012 gün ve 2011/388 E., 2012/60 K. sayılı kararın incelenmesi davacı-borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi’nin 22.11.2012 gün ve 2012/9710 E., 2012/11354 K. sayılı ilamı ile;
(...Alacaklı tarafından başlatılan ve devam ettirilen ilamlı takibe karşı borçlu, icra mahkemesine gelerek, takibin kesinleşmesinden sonra borcun ödenerek alacaklıdan ibraname aldığını belirterek, itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Alacaklı belgedeki imzayı kabul etmiş, ancak içeriğinin kendisince düzenlenmediğini ve doğru olmadığını, imzalı boş A4 kağıdının bu şekilde düzenlenmiş olabileceğini, kendisine takip borcu nedeniyle herhangi bir ödemenin olmadığını cevap etmiştir. Mahkemece borçlunun duruşma gün ve saatini bildiği halde mazeretsiz duruşmaya katılmadığı, davanın şikayet olduğu ve iddianın ispat edilemediğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir.
İİK.nun 33/2.maddesi gereğince, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re"sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.” Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer"ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.
İcra mahkemesindeki borcun itfasına dair itirazlarda HMK.nun 316 ve devamı maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulü uygulanır.
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 33/2.maddesinde öngörülen icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun ödendiği nedenine dayalı itfa itirazına ilişkin olup, İİK.nun 16. maddesinde düzenlenen icra dairesi işlemine karşı şikayet niteliğine haiz değildir.
Bu nedenlerle, mahkemece alacaklının da davayı takip etmeyeceği beyanı üzerine taraflarca takip edilmeyen davanın HMK.nun 316/g, 150/1 ve 320/4. maddelerindeki düzenlemeleri nazara alınarak, işlemden kaldırılmasına karar verilmesi yerine, İİK.nun 16. ve (6352 s.Y. ile değişik 18. maddesine göre) 18. maddelerine dayalı olarak duruşmaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir...)
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacı-borçlu vekili, müvekkili aleyhine alacaklı-davalı tarafından ilama dayalı olarak icra takibi yapıldığını, davalı-alacaklının kendisine 40.000 TL ödenmesi nedeniyle eşi ile anlaştığını, ibraname düzenlendiğini, bu nedenle borcun ve konulan hacizlerin kaldırılması için İcra Müdürlüğü’ne başvurulduğunu, ancak İcra Müdürlüğü tarafından 23.06.2011 tarihli kararla istemin reddedildiğini ileri sürerek, red kararının iptali, şikayetin kabulü ile kötüniyet tazminatı istemiştir.
Mahkemece, “ davanın şikayete yönelik olduğu, davacı yan duruşmaya katılmadı ise de, re"sen karar verilebileceği, davacının davasını ispatlayamadığı,” gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş; davacı-borçlu vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece, yukarda metni aynen alınan ilam ile bozulmuş; Yerel Mahkeme, önceki kararda direnmiştir.
Direnme kararını davacı-borçlu vekili temyize getirmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Uşak 2.İcra Müdürlüğü’nün 2004/73 esaslı dosyasında, alacaklı N.. Y.. tarafından, borçlu E.. K.. aleyhine, 20.000.000.000 TL tazminat ve ekleri toplamı olan 53.558.000.000 TL alacak nedeniyle 07.01.2004 tarihinde takip başlatıldığı, takip dayanağının Uşak İş Mahkemesi"nin 03.12.2003 tarih, 2002/371 esas, 2003/454 sayılı davacısı N.. Y.., davalısı E.. K.. olan, iş kazası nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, mahkemece 20 000 000 000 TL manevi tazminata hükmedildiği; 53 nolu icra emrinin borçlu vekiline 13.01.2004 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği ve borçlunun taşınmazlarına haciz konulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı-borçlu, 23.06.2011 tarihinde İcra Müdürlüğü’ne başvurarak, davalı ile eşi Ahmet Köstence"nin haricen anlaştığını, borcun ödendiğini bildirerek, buna ilişkin 18.06.2011 tarihli davalı-alacaklı Nural ile eşi Ahmet arasında düzenlenen adi yazılı belgeyi sunarak dosyanın işlemden kaldırılmasını istemiştir. İcra Müdürlüğü’nce alacaklı veya vekilinin dosyanın işlemden kaldırılması yönünde talebinin bulunmadığı gerekçesi ile istem 23.06.2011 günlü kararla reddedilmiştir. Davacı yan da 30.06.2011 tarihinde eldeki davayı açmıştır.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 1-Davanın 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun (İİK) 33/2.maddesinde düzenlenen icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun ödendiği iddiasına dayalı itfa itirazı mı ; yoksa İİK"nun 16.maddesinde düzenlenen icra dairesi işlemine yönelik şikayet mi olduğu,
2-Sonucuna göre dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 16.maddesine göre; kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Aynı Kanun’un 18.maddesi uyarınca da aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir.
Öte yandan 2004 sayılı İİK’nun 33/2.maddesinde ise, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma isteklerinin her zaman yapılabileceği, bunlardan itfa veya imhale dayanan isteklerin mutlaka noterlikçe re"sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
2004 sayılı İİK’nun 18.maddesi uyarınca icra mahkemesine arzedilen hususlarda basit yargılama usulü uygulanır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 320/4.maddesine göre de, basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.
Somut olayda, icra takibinin kesinleştiği, bu aşamadan sonra davacı-borçlu icra dosyasına 18.06.2011 tarihli adi belge sunarak itfa nedeniyle borcun kaldırılmasını istemiştir. Öyle ise bu istem, 2004 sayılı İİK’nun 33/2.maddesinde düzenlenen icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun ödendiği iddiasına dayalı itfa itirazına ilişkindir.
Davacı-borçlu 01.02.2012 günlü oturuma gelmemiş, davalı yan da davayı takip etmeyeceğini bildirmiştir. Öyle ise 6100 s.HMK’nun 320/4.maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmelidir.
Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında bir kısım üyelerce, davacı-borçlunun dava dilekçesinde icra müdürünün red kararını şikayet ettiğini bildirdiği, bu nedenle istemin şikayet niteliğinde olduğunu benimseyen yerel mahkeme kararının yerinde olduğu görüşü savunulmuşsa da, bu görüş yukarda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
Bu bakımdan Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı-borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 366/III. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.