17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18314 Karar No: 2019/7226 Karar Tarihi: 10.06.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18314 Esas 2019/7226 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/18314 E. , 2019/7226 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."a ait olup davalı ... şirketi tarafından trafik sigortası ile sigortalanan ... plakalı aracın davalı ..."ın sevk ve idaresinde iken tek taraflı olarak tam kusurlu olarak sebep olduğu kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacı ..."ın yaralandığını belirterek 1.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, 2.203,11 TL"nin davalı ... şirketi açısından 02/04/2013 tarihinden, davalılar ... ve ... açısından 27/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/07/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şahıslardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazası sebebi ile yaralanmaya dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu trafik kazası 27/01/2012 tarihinde gerçekleşmiştir. Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.