MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın sahibi olduğu inşaat şirketinin işleyiş ve yönetimi için sanık ... ve kardeşleri ... ve ...’i satım yetkisi olmayan vekâletname ile yetkilendirdiği, temyiz dışı ...’in satım yetkisi olmadığı halde şirkete ait makine ve gereçleri 70.800 TL’ye satıp bedeli aynı gün diğer şirket yetkilisi kardeşi sanık ...’un hesabına gönderdiği, sanık ...’un da aynı gün parayı alıp mal edindiği, böylece sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
Katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ...’un, inşaat şirketini katılan ile beraber kurduklarını, daha sonrasında katılanın ortaklıktan ayrıldığını, şirketin işlerine devam edebilmesi için mühendis olan katılanın diplomasının şirket tarafından kiralandığını, şirketin bütün işlerinin kendisi ve kardeşleri tarafından yürütüldüğünü, söz konusu uyuşmazlığın hukuki mahiyette olduğunu beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, katılanın şirketten ayrıldığına ilişkin karar alınıp alınmadığı, bu kararın ilan edilip edilmediğinin araştırılması, sanık tarafından dosyaya sunulan diploma kiralama sözleşmesinin altında imzası bulunan katılanın bu sözleşme konusunda beyanının alınması; yine, sanığın kardeşi ...’ın aynı eylemden yargılandığı dosyada verilen beraat hükmünün, Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 04.11.2013 gün, 2012/4084 esas ve 2013/16586 karar sayılı ilamıyla bozulup mahkemesine gönderildiği anlaşılmakla, aralarında hukuki ve eylemli bağlantı olan dosyaların birleştirilmesi, bunun olanaklı bulunmaması halinde ilgili dosyanın getirilip incelenmesi ve onaylı bir örneğinin dosya kapsamına konulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.