Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18220
Karar No: 2018/875
Karar Tarihi: 13.02.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/18220 Esas 2018/875 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/18220 E.  ,  2018/875 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ... mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporunda (B) ve (D) harfleri ile gösterilen 86.909,50 ve 5.348,81 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin davacı adına tapuya tesciline, aynı raporda (C) harfi ile gösterilen 15.952 metrekare yüzölçümündeki bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacı adına tescile karar verilen bölümleri üzerinde, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak, Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hangi tarihte niçin tescil harici bırakıldığı sorulmamış, fen bilirkişi raporunda taşınmazın 1974 yılında tarımsal faaliyetin belirgin olmaması nedeniyle tescil harici bırakıldığı bildirilmiş ise de bu husus Tapu Müdürlüğünden teyit edilmemiş, davacı yanın belgesiz zilyetlik yoluyla edindiği taşınmaz bulunup bulunmadığı usulünce araştırılmamış, bu kapsamda Tapu Müdürlüğünce 1137 parsel sayılı taşınmazın davacı Mevlüt oğlu Hayrettin adına kayıtlı olduğu bildirildiği halde bu taşınmazın belgesiz zilyetlik yoluyla edinilebilecek taşınmaz miktarında dikkate alınıp alınmayacağı tartışılmadığı gibi hükmen davacı adına tescile karar verilen taşınmazın toplam miktarının 100 dönümden fazla olduğu hususu gözden kaçırılmış, zirai raporda taşınmazın kuru olduğu belirtilmiş olduğu halde, DSİ"nin 19.10.2010 tarihli müzekkeresi ile taşınmazın sulandığı bildirilmiş olup, taşınmazın niteliği yönünden iki rapor arasındaki çelişki giderilmemiş, taşınmazın sulu-kuru niteliği tereddüte mahal vermeyecek biçimde belirlenmemiş, 1988 tarihli tek hava fotoğrafının incelenmesi ile yetinilmiş, üstelik bu incelemeyi jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi yerine, bu konuda uzmanlığı bulunmayan fen, jeolog ve ziraatçi bilirkişiler yapmış, taşınmaz üzerindeki zilyetliğe ilişkin soyut ve genel nitelikteki yetersiz, kimlik bilgileri ve doğum tarihlerine yer verilmediği için zilyetliğe yönelik beyanda bulunmaya yaş itibariyle ehil olup olmadığı denetlenemeyen tek yerel bilirkişi ve tanık beyanı hükme esas alınmıştır. Bu nedenlerle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    O halde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmayacağına göre öncelikle, çekişmeli taşınmazın hangi tarihte niçin tescil harici bırakıldığı ve belirlenmeli, davacı hakkında usulünce belgesiz zilyetlik yoluyla edindiği taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmalı, belgesiz zilyetlik yönüyle edinilebilecek taşınmaz miktarının tayini yönünden taşınmazın sulu-kuru niteliği kesin olarak tespit edilmeli, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf ve zilyetlik tanıkları, tespit bilirkişileri, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın temyize konu bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri hangi hakka istinaden kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan, taşınmazın temyize konu bölümünün toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın temyize konu bölümünün incelenen 3 adet fotoğrafa göre sınırları ve niteliği belirlenmeli, temyize konu bölüm üzerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığını ve tamamlanmış ise tamamlanma tarihini belirten rapor alınmalı, taşınmazın zilyetliğin var olduğu iddia edilen tarihlere ilişkin durumu, uydu fotoğrafları ile denetlenmeli, taşınmazın temyize konu bölümlerini her yönden gösterir fotoğrafları da çektirilmek suretiyle teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de hükmün 1/b bendinde (C) harfi ile gösterilen kısmın tapu kaydının iptaline karar verilmiş olmasına rağmen hangi parselden iptale karar verildiğinin bildirilmeyerek infazda tereddüte sebep olunması ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde reddedilen bölüm için davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 13.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi