Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/13248 Esas 2017/5957 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13248
Karar No: 2017/5957
Karar Tarihi: 17.10.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/13248 Esas 2017/5957 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/13248 E.  ,  2017/5957 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 29/05/2013 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, dava dışı hasta ...’ın davacı Üniversiteye bağlı Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji Bölümüne sevk edildiğini, burada beyin filminin çekilmesi sonucu ilaç tedavisi uygulandığını, ancak tedavinin ardından kısa süre içinde hastada sağlık sorunlarının ortaya çıktığını ve hastanın komaya girdiğini, bu olay nedeniyle davacı Üniversiteye ... İdare Mahkemesinde tazminat davası açıldığını, dava sonucunda üniversite tarafından ödeme yapıldığını belirterek, ödenen tazminatın kusurlu olan davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacının alacak miktarını belirlemek üzere hesap bilirkişisinden alınan rapor ile ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/228 esas sayılı dava dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu raporları sonucunda rücuya konu olan zarar tutarında bir miktar hakkaniyet indirimi yapılarak belirlenen tazminat miktarından davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dava rücuen tazminat istemine ilişkin olduğundan, zararın doğmasına neden olduğu iddia edilen davalılardan her biri, yalnızca kendi kusuruna isabet eden miktardan sorumludur. Davalıların mahkemece takdir edilen zararın tamamından müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değildir. Rücuda teselsül olmaz ilkesi uyarınca, her bir davalının somut olaydaki kusur ve sorumluluğunun belirlenmesi gerekir. Mahkemece davalıların kusur oranlarının tespiti için herhangi bir rapor alınmadan hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.