9. Hukuk Dairesi 2015/17665 E. , 2017/21743 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, resmi izin ücreti ve senelik izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı iş yerinde 01/05/1999 tarihinden itibaren çalıştığını, hizmet akdinin 11/07/2013 tarihinde feshedildiğini, bu nedenle ... 1. İş Mahkemesinin 2013/483 Esas sayılı dosyasıyla işe iade davası açıldığını, müvekkilinin iş yerinde fazla mesai yaparak çalıştığını, dini ve milli bayramlarda da çalıştığını, iş akdinin feshinden önce 15/10/2013 tarihinde verilen işverenlik kararında, 2012 yılı izinleri hariç olarak haftalık izin günü sayısı 57 gün, resmi izin günü sayısı 41 gün, senelik izin sayısı 61 gün olmak üzere toplam 159 gün sayıldığını, kullandırılmayan izin gün sayısının %50"si silinip geriye kalan %50"sinin hesaplanmasını ve müvekkiline 21.643,45 TL. ödenmesine karar verildiğini ve bu işlemin haksız olduğunu ileri sürerek; fazla mesai ücreti, haftalık izin, resmi izin ve senelik izin alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hizmet akdinin davalı Vakfın Yönetim Kurulunun 11/07/2013 tarihli kararıyla feshedildiğini, davacının üst düzey yetkili sıfatını taşıdığını bu nedenle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğini, fazla mesai alacaklarında zamanaşımının 5 yıl olduğunu, davacının birikmiş izin günlerinin olmasından dolayı bu günlerin ücretlerinin 1/2"sinin davacıya ödenmesine karar verildiğini ve izinlerin yarısının karşılığı olarak 21.643,45 TL. ödendiğini ve bu konuda karşılıklı mutabakat sağlandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle;sigorta kayıtları, iş yeri kayıtları, tarafların gösterdikleri deliller, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde;SGK kayıtlarına göre 01.05.1999 - 11.07.2013 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde çalıştığı ,davalı vakfın 15/10/2012 tarihli kararında, davacının haftalık izin günü sayısının 57 gün, resmi izin günü sayısı 41 gün, izin sayısı 61 gün olmak üzere toplam 159 gün olduğu, bu nedenle net alacağının 43.286,92 TL. alacağının bulunduğu, bu alacağın %50"sinin silinip geriye kalan %50"sinin hesaplanması ve şekilde davacıya 21.643,45 TL. ödenmesine karar verildiği,bu karar yönetim kurulunca alınmış olan tek taraflı bir karar olup, bu kararda belirtilip de davacıya ödenmeyen %50"lik alacak bölümünden davacının feragat ettiğini ya da söz konusu Yönetim Kurulu kararına muvafakat ettiğini gösteren bir kanıt da dosyada bulunmadığından ve bilirkişi raporuna göre davacının alması gereken izin ücreti miktarının 8.303,46 TL, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacağı miktarının 13.339,98 TL. olduğunun tespit edildiği, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacağından takdiren %30 hakkaniyet indirimi yapıldıktan sonra, açılan izin ücreti ve genel tatil ve hafta tatili ücreti davasının kabulüne, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacağı davalarının kısmen kabulüne, davacının dava konusu iş yerinde işletme müdürü olarak görev yaptığı ... 1.İş Mahkemesinin 2013/483 Esas, 2014/436 Karar sayılı dosyasında; davacının işveren vekili yardımcısı olduğu benimsenerek işe iade isteminin reddedildiği ve bu kararın Yargıtay tarafından onandığı gözetildiğinde, davacının üst düzey yönetici olduğu, çalışma saatlerini kendisinin tespit etme yetkisi olduğu, maaşlarını alırken herhangi bir ihtirazi kayıt koymadığı, bu haliyle davacının fazla mesai isteme hakkı bulunmadığından fazla mesai isteminin reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm,davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında fazla mesai ücretinin hesabı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında davacının üst düzey yönetici olup olmadığı ve maaşını kendisinin belirleyip belirlemediği uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece işe iade davasında davacının işveren vekili olduğu ve mesaisini kendisinin belirlediğinin tespit edildiği ve işe iade kararının kesinleştiği gerekçesi ile fazla mesai ücreti alacağı reddedilmiştir.
Ancak dosyadaki bilgi belgeler ve tanık beyanlarının değerlendirilmesinde; davacı davalıya ait iş yerinde işveren vekili yardımcısı korumundadır. Davacının işe giriş ve çıkışı kayda dayanmakta olup işe giriş çıkış kayıtları dosya içerisindedir. Kaldı ki davalı işverenin 03.03.2010 tarihli yönetim kurulu kararına göre davacının da aralarında bulunduğu 3 kişinin vardiya usulü ile çalışmasına karar verilmiştir.
Anılan bu karar ve işe giriş çıkış kayıtları esas alındığında davacının kendi mesaisini belirlemediği anlaşılmaktadır.
Buna göre hükme esas alınan bilirkişi raporunda işe giriş çıkış kayıtları ve tanık beyanları değerlendirilmeye tabi tutularak sonucuna göre davacının fazla mesai alacağının kabulü gerekirken mahkemece yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.12.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.