14. Hukuk Dairesi 2016/2764 E. , 2018/6229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.10.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, harici satım sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının 212 ada 9 parselde kayıtlı taşınmazdaki 3350 m2 lik payını 19.07.2001 tarihli adi yazılı sözleşme ile davacıya sattığını, ancak davalının söz konusu taşınmazı davacıya kullandırmadığını ve davalının 2014 yılında taşınmazda bulunan fındık mahsulünü izinsiz topladığını belirterek, haksız müdahalenin önlenmesini ve 2014 yılına ait ecrimisil bedelini (fındık geliri) talep ve dava etmiştir.
Davalı, taşınmazdaki payını davacıya satmadığını, payı kardeşi dava dışı ..."e sattığını, sözleşmedeki imzayı bu nedenle attığını, satış bedelini de dava dışı Menderes"ten aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, toplam 24.000 m2 yüzölçümlü, orman vasfında ve Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu görülmekle; tapu kaydında bulunan tarihsiz muhdesat bilgisinde, "Taşınmazdaki fındıklık ..."e ait olup, işgalindedir." beyanı mevcut olup beyanlar hanesinde adı geçen ..."in davalının murisi olduğu anlaşılmıştır. Fındıklığın tapu kaydı olmadığından ve zeminin 2b niteliğinden dolayı yapılan satış geçerli değilse de, Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davaya konu satış sözleşmesinin taşınır satışı olarak değerlendirilmesi doğru değildir.
Taşınmazın orman vasfı ve Maliye Hazinesi adına kayıtlı oluşu göz önüne alındığında taraflar arasında imzalanan harici satış sözleşmesi geçerli değildir. Sözleşme geçersiz olduğuna göre davacı ancak sözleşme ile verdiğini geri isteyebilecek, buna karşın geçersiz harici sözleşmeye dayanarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunamayacaktır. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeler ile davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.10.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı, davalının murisine ait fındık ağaçlarının bulunduğu yerdeki 3350 m2 kısmını, yazılı sözleşme ile davalıdan satın aldığını, ancak davalının satın alınan yerde bulunan fındık ağaçlarındaki ürünü toplamasına izin vermediğini, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu edilen yer ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 212 Ada, 9 nolu parsel olup, dava dışı Maliye Hazinesi adına orman vasfı ile tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Tapu kaydının muhdesat bilgileri kısmında üzerindeki fındıklığın...e ait olduğu ve işgalinde olduğu belirtilmiştir.... davalının murisidir.
Davalı ... ile davacı ... arasında 19.07.2001 tarihinde yapılan basit yazılı sözleşme ile ..., söz konusu yerde 3350 m2 yeri bedeli karşılığında davacıya satmıştır. Satışa konu yer 9 nolu parsel adı ile Maliye Hazinesi adına tapuda kayıtlı olduğundan ve kayıt maliki ... taraf durumunu almadığından uyuşmazlığın Türk Medeni Kanununun 683 ve takip eden maddelerine göre değil, Türk Medeni Kanununun 981 ve takip eden zilyetliğin korunması ile ilgili kurallar gereği çözümlenmesi gerekir. (8.HD 15.12.1987,E 15310,K15025- 8HD 19.09.2014 2014/17144E, 2014/16487 K)
Taşınır ve taşınmaz mallarda, zilyetliğin korunmasına yönelik olan davalarda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. (HMK m 4/1-c) Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. (HMK m 1)
Yukarıda yapılan açıklamalar nedeniyle, Mahkemece, görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının görevli ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekirken, uyuşmazlığın esası hakkında karar vermesi doğru değildir. İlk derece mahkemesi kararının bu gerekçe ile bozulması gerektiğini düşündüğümden, sayın çoğunluğun farklı bir gerekçe ile bozma kararına katılmıyorum.