Hırsızlık - memura yalan beyanda bulunma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/8296 Esas 2019/12196 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8296
Karar No: 2019/12196
Karar Tarihi: 03.07.2019

Hırsızlık - memura yalan beyanda bulunma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/8296 Esas 2019/12196 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, hırsızlık ve memura yalan beyanda bulunma suçlarından mahkum edilen bir çocuğun dava dosyasını inceledi. Çocuk suç işlediğinde 12-15 yaş aralığındaydı. Mahkeme, çocuğun suçları için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, çeşitli kanun maddelerini uygulamaya karar verdi. Ancak, 5237 sayılı Suç İşlemiş Çocukların Korunması Hakkında Kanun'un suça sürüklenen çocuk yararına olan hükümleri dikkate alınarak, zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle davanın düşürülmesi gerektiği yönünde karar verildi. Ancak, mahkeme bu karara uymayarak, çocuğun suçlu olduğuna ve hüküm giymesi gerektiğine hükmetti. Çocuğun avukatları karara itiraz etti ve Yargıtay, kararın bozulması gerektiği yönünde karar verdi. Yasa maddeleri ise şöyle:
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 491/ilk maddesi - Hırsızlık suçu
- Türk Ceza Kanunu'nun 343/2 maddesi - Memura yalan beyanda bulunma suçu
- 102/4 madde
- 104/2 madde
- 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 35/2 maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 268. ve 267. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nın 31/2 maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4 maddeleri

2. Ceza Dairesi 2019/8296 E. , 2019/12196 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, memura yalan beyanda bulunma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 765 sayılı TCK"nin 491/ilk maddesinde tanımlanan hırsızlık suçu ile TCK 343/2 maddesinde tanımlanan memura yalan beyanda bulunma suçu için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı Yasanın 102/4, 104/2. maddeleri ile 5237 sayılı TCK"nin aynı suça uyan 142/1-b, 35/2, 268 del. 267, 31/2, 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 5237 sayılı Yasa hükümlerinin suça sürüklenen çocuk yararına olması ve aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık sürenin, (hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle oluşan 2 yıl 8 ay 25 günlük durma süresi de çıkartılarak) suç tarihi olan 13/03/2004 gününden 28/06/2018 olan karar tarihine kadar gerçekleşmiş olması nedeniyle açılan kamu davalarının düşürülmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CYUY"nin 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının DÜŞÜRÜLMESİNE, 03.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.