3. Hukuk Dairesi 2018/1961 E. , 2018/2971 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; muris ..."in 19.05.2009 tarihinde vefat ettiğini, murisin ... 3. Noterliğinin 29.08.2007 tarih ve 04085 yevmiye numaralı vasiyetnamesini düzenlediğini, vasiyetnamenin ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/411 Esas, 2009/916 Karar sayılı ilamı ile açılarak okunduğunu, vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası açılması için kanunda öngörülen sürelerin dolduğunu, vasiyetnamenin kesinlik kazandığını belirterek, ... 3. Noterliğinin 29.08.2007 tarih ve 04085 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin tenfizine, vasiyetname uyarınca müvekkilleri adına tescil ve intikal etmesi gereken taşınmazların kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...; açılan davaya ve vasiyetnameye bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı ...; murisin ölümünden sonra davacının taşınmazların hepsini kullandığını, kendilerinin kullanmadıklarını beyan etmiştir.
Davalı ...; zeytinliklerin eşit şekilde bölünmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 22.06.2015 tarih ve 2014/17663 esas, 2015/11495 karar sayılı ilamı ile; davacının sair temyiz itirazlarının reddi ile vasiyetnamesinin 5. Md"sinde yer alan ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... sokak veya mevkiinde kain ve tapunun 126 ada, 8 parsel numarasında kayıtlı taşınmaz ile ilgili olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmediği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizin bozma ilamına karşı davacı tarafça karar düzeltme isteminde bulunulmuş olup, bu kez Dairemizin 02.03.2016 tarih ve 2015/15064 esas, 2016/3015 karar sayılı kararı ile; diğer bozma gerekçesi yanında vasiyetnamenin 4. sırasında yer alan ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 14 ada 15 parsel ile taşınmaza ait tedavüllü tüm tapu kayıtları getirtilip, ifraz sonucu oluşan parsellerden murise ait taşınmaz olup olmadığı belirlenerek sonucu dairesinde hüküm tesisi gerektiğinden bahisle hükmün gerekçe ilave edilerek bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile;
1-... İlçesi, ... köyü, 126 ada, 8 parselde kayıtlı taşınmazda muris ... adına olan tapu kaydının iptali ile, ¼"er hisse ile ... (...), ..., ...) adına tapuya kayıt ve tesciline,
2-... ilçesi, ... mahallesi, (eski 14 ada, 15 parsel) 1165 ada, 1-3-4-6-8-11-13 parsel, 1166 ada, 1-6-7-8 parselde kayıtlı taşınmazda muris ... adına olan tapu kaydının iptali ile, ¼"er hisse ile ...), ...,...) adına tapuya kayıt ve tesciline,
3-Diğer taşınmazlar yönünden mahkememizce daha önce verilen tapu iptal ve tescil kararı Yargıtay"ca bozma konusu yapılmayarak kesinleştiğinden bu taşınmazlar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74.maddesi uyarınca, hakim her iki tarafın iddia ve savunması ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Somut olayda, davacılar dava ve vasiyetname konusu taşınmazlarda sadece kendilerine bırakılan hisseler bakımından tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep etmiş olup, mahkemece istek ve iddia olmadığı halde davalıların hisseleri yönünden de davanın kabulü ile 1/4"er hissenin davalılar adına kayıt ve tesciline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Kaldı ki iş bu davanın davalıları ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/162 esas, 2015/67 karar sayılı dosyası ile aynı vasiyetnameye dayalı olarak tenfiz davası açmışlar ve yapılan yargılama sonucunda aynı taşınmazların 1/4"er hisse ile davalılar adına kayıt ve tesciline karar verildiği anlaşılmıştır.
Buna göre mahkemece, davacıların vasiyetnamenin tenfizi ve tapu iptal- tescil talebinin kendi payları ile sınırlı olduğu gözetilmeksizin davacıların talebi aşılmak sureti ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektrimiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.