Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4540
Karar No: 2015/736
Karar Tarihi: 22.01.2015

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/4540 Esas 2015/736 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2014/4540 E.  ,  2015/736 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 14/03/2013
    NUMARASI : 2011/285-2013/136

    Davacı S.. K.. vekili Avukat Reyhan tarafından, davalı M.. A.. aleyhine 19/04/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalının dava dışı eski eşi ile evlilik birliği devam ederken ilişki yaşadıklarını, evlilik birliği içinde doğan çocuklarının kendisinden olmadığının anlaşıldığını belirterek çocukların masrafları için maddi tazminat ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat taleplerinde bulunmuştur.
    Davalı, süresinde zamanaşımı def"ini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalının davacının eski eşi ile evlilik birliği devam ederken cinsel birliktelik yaşadığı, bu ilişkiden iki çocuklarının dünyaya geldiği kabul edilerek, maddi tazminat talebinin ispat edilemediği gerekçesiyle reddine, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından; davalının süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def"i konusunda mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden işin esasının incelendiği anlaşılmaktadır.
    Yasalarda def"i, davalının yerine getirmesi gereken bir edimi, özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınması olanağı sağlayan bir hak olarak tanımlanmaktadır. Bunlardan birisi olan zamanaşımı def"i, süresinde ve yöntemine uygun biçimde ileri sürüldüğünde işin esasının incelenmesine geçilmez ve bu savunma, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 222 ve izleyen maddeleri gereğince ön sorun (hadise) biçiminde incelenip karara bağlanır. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 142. maddesinde ise; "Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hâkim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def"ileri inceleyerek karara bağlar." şeklinde düzenlenmiştir.
    Mahkemece, açıklanan yönler gözetilerek, davalıların zamanaşımı savunması konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden işin esasının incelenmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/01/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Davacı, eski eşi Hatice Karakoca"nın kendisini davalı Ali ile aldattığını, 2 çocuğunda bu aldatmadan doğduğunu bildirerek davalı aldatan kişi aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açmıştır.
    Davalı süresi içinde cevabında ve daha sonra yargılama aşamalarında bir çok kere zamanaşımı def"inde bulunmasına rağmen mahkeme bu konuda açık bir ret kararı vermeden esasa girmiş kısmen kabul, kısmen ret yönünde karar vermiştir.
    Davalının temyizi üzerine, dairemizin sayın çoğunluğu zamanaşımı def"i konusunda karar verilmek üzere mahkeme kararını bozmuştur.
    Zamanaşımı def"i konusunda bir çok kere talepte bulunulmasına rağmen mahkeme kendinden emin olamadığı için açık bir karar vermemekle birlikte işin esasına girmek suretiyle esasa ilişkin karar verdiğine göre mahkeme zımnen zamanaşımı def"ini ret etmiştir. Dolayısıyla, bu konuda karar verilmek üzere dosyanın bozulması doğru olmadığı gibi usul ekonomisine de aykırıdır. Zira, temyiz üzerine Yargıtay"ın zamanaşımı def"i konusunda inceleme yapıp karar verme yetkisi ve görevi vardır. Sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.
    Davalının temyizine gelince; davacı, eşinin kendisini davalı ile aldattığını, doğan 2 çocuğun davalıdan doğduğunu ileri sürerek 21/09/2007 tarihinde dava açtığına göre davalı 21/09/2007 tarihi itibariyle zararı ve failini öğrenmiş demektir. Davalının eylemleri ceza kanunları uyarınca suç olmadığından davamızda uzamış ceza zamanaşımı da uygulanmayacağından B.K"nın 60/1 maddesi gereğince davanın (1) yıl içinde açılması gerekirken davalı (1) yıl geçtikten sonra 19/04/2011 tarihinde bu davayı açtığı için davalının süresi içindeki zamanaşımı def"isinin kabulü ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilip karar verilmesi doğru değildir. Sayın çoğunluğun aksine kararın bu yönden bozulması gerekir.22/01/2015

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi