16. Hukuk Dairesi 2015/11879 E. , 2018/860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 4, 19, 22, 25, 117 ada 16, 30, 140 ada 10 parsel sayılı sırasıyla 63.594.17, 9.844.31, 85.905.28, 82.187.50, 7.624.62, 23.251.28 ve 2.203,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalı ... ve köy tüzel kişiliği aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 140 ada 10, 117 ada 16, 116 ada 22 parsel sayılı taşınmazların tamamının, 116 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 426661/984431 payının... mirasçıları adına, 116 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kalan paylarının ve 117 ada 30 parselin ... adına, 116 ada 4 parselin tamamı 116 ada 25 parselin 340550/8218750 payının ... adına, 116 ada 25 parselin kalan paylarının ... adına tapuya tesciline, 140 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin ..."a ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 116 ada 4 ve 25 parsel sayılı taşınmazların davalı ... tarafından senetle dava dışı ..."dan satın alındığı, bu nedenle terekeye ait bulunmadığı, diğer taşınmazların ise muris ..."dan kaldığı ve taksim edilmediği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Kadastro tespiti sırasında taşınmazların malik hanelerinin açık bırakılması sebebiyle 3402 sayılı Yasa"nın 30. maddesi hükümleri uyarınca malik hanesi açık bulunan taşınmazlarda gerçek hak sahibinin mahkemece re"sen belirlenmesi zorunludur. Ne var ki, köy içinde bulunan 140 ada 10 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazlar mera olarak tespit gören taşınmazlara komşu olduğu halde usulünce mera araştırması yapılmamış, mahallinde icra edilen keşifte aynı köyde ikamet eden yerel bilirkişiler dinlendiği gibi taşınmazların öncesinin ne olduğu, meradan kazanılıp kazanılmadığı hususları sorulmamış, kadastro tespit çalışmaları başlamadan önce yapılan belgesiz incelemesi ile yetinilmiş, kadastro tespitinden sonra taraflar hakkında usulünce belgesiz incelemesi yapılmamış, taşınmazların niteliği yönünden yeterli olmayan zirai bilirkişi raporu hükme esas alınmış, 116 ada 4 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalı ..."ın sunduğu senetlerin içeriğini doğrulayan olmadığı gibi, tam aksine bu taşınmazların da muris ..."dan kaldığı yolunda beyanlar olmasına rağmen niçin bu beyanlara itibar edilmediği açıklanmaksızın senetlere değer verilerek bu taşınmazların terekeye ait olmadığı kabul edilmiş, yine icra edilen keşifte 140 ada 10 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki evin kime ait olduğu konusunda bir araştırma yapılmamış olmasına karşın, bu taşınmaz üzerindeki evin ..."a ait olduğu hususunda beyanlar hanesine şerh verilmiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazların malik haneleri açık olduğuna göre gerçek hak sahibinin mahkemece re"sen belirlenmesi gerektiği göz önüne alınarak, çekişmeli taşınmazlara komşu tüm taşınmazların, tespitlerine esas belgelerle beraber onaylı tutanak örnekleri getirtilmeli, komşu taşınmazlarda mera olması nedeniyle usulünce mera araştırması yapılmalı, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde içinde komşu köylerde oturan yerel bilirkişilerin de yer aldığı yerel bilirkişi kurulu, tesbit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3"lü zirai bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, keşifte tespit günündeki taşınmazların niteliği ile tespit gününe kadar iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi yönünden tespit tarihinden geriye doğru 20 yıllık iktisap evresine dair zilyetlik ve kullanım konusunda tarafların göstereceği tanıklar taşınmazlar başında dinlenilmeli, tespit günü itibariyle taşınmazların niteliği ve zilyetlik olgusu irdelenerek yerel bilirkişi ve tanıklardan her bir taşınmazın öncesinin niteliğinin ne olduğu, meradan açılıp açılmadığı, kime ait olduğu, ne zamandır kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, muris ... "dan gelip gelmediği, muristen geliyor ise taksime konu olup olmadığı, özellikle 116 ada 4 ve 25 parsellerin muristen mi geldiği yoksa 3.kişiden satın mı alındığı, 140 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evi kimin yaptığı hususları belirlenmeli, taraflar hakkında usulünce belgesiz incelemesi yapılmalı, belgesiz zilyetlik yolu ile edinilebilecek taşınmaz miktarının aşılmasının gündeme gelmesi halinde taraflara belgesiz zilyetlik hakkını hangi taşınmazlardan kullanmak istedikleri sorularak tercih hakkı tanınmalı, zirai bilirkişi kurulundan taşınmazların niteliği ve komşu mera parselleri ile mukayeseli, çekişmeli taşınmazlar ile komşu mera parseleri arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarını irdeleyen denetime elverişli rapor alınmalı, tüm bu deliller değerlendirilmek suretiyle 3402 sayılı Yasa’nın 30. maddesi gözetilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.