Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, Ziraat Bankası Kırıkkale Şubesindeki hesabında bulunan maaş haczinin kaldırılmasını istediği, ancak, icra takip dosyasının incelenmesinde, bu yönde verilmiş bir haciz kararının ve yazılmış bir haciz yazısının mevcut olmadığı görülmüştür. Dosya kapsamından, alacaklı bankaca nezdinde bulunan hesaptan doğrudan kesinti yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda icra müdürlüğünce konulmuş bir haciz bulunmadığından, haczedilmezlik şikayetinin de konusu yoktur. Mahkemece konusu bulunmayan şikayetin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Öte yandan icra müdürlüğünce konulmuş bir haciz bulunsa bile, kural olarak borçlunun her türlü mal ve hakkı haczedilebilir. Haczedilmezlik için İcra ve İflas Kanununda veya özel kanununda açık hüküm bulunması zorunludur. İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğünce yapılan özürlü yardımı ödemelerinin haczedilemeyeceği yönünde İcra ve İflas Kanununda ya da herhangi bir özel yasada düzenleme bulunmadığına göre, anılan ödemelerin haczedilmesinde yasaya aykırılık olmadığından, mahkemenin haczedilmezliğe ilişkin kabulü bu nedenle de yasaya uygun bulunmamıştır (Hukuk Genel Kurulu’nun 09.04.2008 tarih ve 2008/12-310 esas sayılı kararı).
Yine, borçlunun hesaptaki paraların eşine ait olduğu iddiası ise ancak 3.kişi durumunda olan eşi tarafından istihkak davasına konu edilebilecek bir husus olup, borçlu bu nedene dayalı olarak haczin kaldırılmasını isteyemez
O halde, mahkemece, şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.