6. Ceza Dairesi 2017/2912 E. , 2017/4750 K.
"İçtihat Metni"
Başkasını bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/02/2017 tarihli ve 2017/2526 soruşturma, 2017/2308 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara Batı 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 12/04/2017 tarihli ve 2017/1463 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 19/09/2017 gün ve 2017/94660652-105-06-8889 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/10/2017 gün ve KYB/2017/53823 sayılı ihbar yazısı ile soruşturma dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
Anılan Yazıda;
""Başkasını bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/02/2017 tarihli ve 2017/2526 soruşturma, 2017/2308 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara Batı 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 12/04/2017 tarihli ve 2017/1463 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelenmesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Buna göre, müştekinin evinde bulunan taşınmaz satış işleminden elde ettiğini iddia ettiği 465.000,00.-Türk lirasının başkasını bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle oğlu olan şüpheli ... tarafından alınması ve yine müştekinin başka bir taşınmaz satış işleminden elde
ettiğini iddia ettiği 550.000,00.- Türk lirasının ise müştekiden habersiz olarak şüpheli ... tarafından ticari taksi alımında kullanılması ve alınan bu aracın kardeşlerinden mal kaçırmak için hakkında her hangi bir karar verilmeyen ... adına tescil ettirilmesi şeklinde gerçekleştiği iddia olunan olaya ilişkin, müştekinin gerçekleştiği iddia edilen olay tarihinden yaklaşık 3 ay sonra şikayette bulunduğu ve aldırılan doktor raporunda da bundan dolayı her hangi bir darp ve cebir izine rastlanılmadığının bildirildiği dikkate alındığında, yağma eylemine yönelik görgüye dayalı bilgileri olduğu belirtilen müştekinin kızı..., damadı... ve torunu ...ın ifadesine başvurulmadan, yapıldığı iddia edilen taşınmaz satış işlemlerinin doğruluğu teyit edilerek yine bu satış işlemlerinden elde edildiği iddia olunan 465.000,00.- Türk lirasının ilk olarak şüpheli ... tarafından nişanlısı ....’in hesabına yatırılıp yatırılmadığı belirlenerek keza şüpheliler arasında organik bir bağ bulunup bulunmadığının tespitinin akabinde sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ... hakkında hiç bir karar verilmeden ve müşteki ile şüpheli ...’nın ifadesinin alınması haricinde her hangi bir soruşturma işlemi yapılmadan eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi gereğince Ankara Batı 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 12/04/2017 tarihli ve 2017/1463 değişik iş sayılı kararının bozulması" Dairemizden istenilmiştir.
TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gönderme yazısı ve dosya incelendiğinde;
Kayden 1945 doğumlu...nın 23/01/2017 tarihli Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı"na şüpheliler oğlu olan ... ve ...l isimli şahıslar hakkında; birlikte yaşadığı oğlu şüpheli ..."nın yakınanın bir taşınmaz satışı işleminden elde ettiği iddia olunan 550.000,00.-TL parayı kendisinin bilgisi dışında ticari taksi alımında kullandığı, alınan bu ticari taksiyi de mal kaçırmak maksadıyla ...adına tescil ettirdiği; yine başka bir taşınmaz satışından elde ettiği 465.000,00.-TL parayı ise 12/09/2016 tarihinde kendisini darp ederek etkisiz ./..
hale getirip evden alıp götürdüğü iddiası ile şikayetçi olduğu; Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02/02/2017 tarih 2017/2526-2308 sayılı kararı ile sanık ... hakkında yağma suçundan yapılan soruşturma sonucu sözkonusu suçu işlediğine dair kamu davası açmaya yeterli delil ve emare elde edilemediğinden kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararı verildiği; bu karara karşı müşteki vekilinin 16/02/2017 tarihinde itiraz etmesi üzerine; Ankara Batı 3.Sulh Ceza Mahkemesi 03/03/2017 tarih, 2017/784 D.iş sayılı kararında; kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle yakınan vekilinin itirazının reddine kesin olarak karar vermiştir.
Yakınan vekili 05/04/2017 tarihinde 5271 sayılı CMK.173/6 ve aynı yasanın 02/01/2017 tarih, 680 sayılı KHK ile değişik 172/2.maddesi anlamında şüpheliler hakkında yeni delillerin ortaya çıktığından ve eksik soruşturma yürütüldüğünden bahisle Ankara Batı 2.Sulh Ceza Mahkemesi"ne başvuruda bulunmuş; Ankara Batı 2.Sulh Ceza Hakimliği 12/04/2017 tarih, 2017/1463 D.iş sayılı kararında “müşteki vekilinin dilekçe içeriğinde beyan ettiği delillerin CMK.172/2.maddesi uyarınca yeni delil sayılabilecek delil niteliği taşımadığı gerekçesiyle talebin reddine karar vermiş; bu karara karşı yakınan vekili 08/05/2017 tarihinde yeniden aynı talepli başvuruda bulunması üzerine ise; Ankara Batı Sulh Ceza Hakimliği 15/05/2017 tarih, 2017/2018 D.İş sayılı kararıyla “müşteki vekilinin dilekçe içeriğinde beyan ettiği delillerin CMK.172/2.maddesi uyarınca yeni delil sayılabilecek delil niteliği taşımadığı ve bu hususta mahkemenin 12/04/2017 tarih, 2017/1463 D.iş sayılı kararı ile karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına" kararı verilmiştir. İş bu karara karşı müşteki vekili, 03/08/2017 tarihinde kanun yararına bozma talebinde bulunmuş; Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı ise 03/08/2017 tarih 2017/2526-84 sayılı kanun yararına bozma no"lu fezlekesinde talebin reddine karar verilmesi gerektiği mütalaasıyla soruşturma dosyasını Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"ne göndermiştir.
Kayden 1945 doğumlu yakınan ...ın beraber yaşamakta olduğu oğlu şüpheli ..."nın, yakınanın taşınmaz satış işleminden elde ettiğini 550.000,00.-TL parayı kendisinin bilgisi dışında ticari taksi alımında kullandığı, alınan bu ticari taksiyi de mal kaçırmak maksadıyla ...adına tescil ettirdiği; yine başka bir taşınmaz satışından elde ettiği 465.000,00.-TL parayı evinde bulundurmakta iken şüphelinin 12/09/2016 tarihinde yakınanı darp ederek etkisiz hale getirdikten sonra parayı alarak ortak yaşadıkları konutu da terkettiği eylemde; yakınanın gerçekleştiğini iddia edilen olay tarihinden yaklaşık 3 ay sonra şikayette bulunduğu; aldırılan doktor raporunda da bundan dolayı her hangi bir darp ve cebir izine rastlanılmadığının bildirildiği dikkate alındığında, yağma eylemine yönelik görgüye dayalı bilgileri olduğu belirtilen müştekinin kızı .... damadı .... .... ve torunu ....’ın ve yine olayla ilgili dolaylı bilgi sahibi olabilecek.... ve yakınanın kardeşi ..."nın görgü ve bilgilerine başvurulmadan; başvurulmadan, yapıldığı iddia edilen taşınmaz satış işlemlerinin doğruluğu teyit edilerek yine bu satış işlemlerinden elde edildiği iddia olunan 465.000,00.-Türk lirasının ilk olarak şüpheli ... tarafından nişanlısı ....n’in hesabına yatırılıp yatırılmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken şüpheli ...hakkında hiç bir karar verilmeden ve müşteki ile şüpheli ...’nın ifadesinin alınması haricinde her hangi bir soruşturma işlemi yapılmadan eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, Adalet Bakanlığının 19/09/2017 gün ve 2017/94660652-105-06-8889 sayılı kanun yararına bozma isteminin kabulü ile Ankara Batı 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 12/04/2017 tarihli ve 2017/1463 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA, sonraki işlemlerin yerinde tamamlanmasına, 15/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.