Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/667
Karar No: 2014/128
Karar Tarihi: 19.02.2013

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/667 Esas 2014/128 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/667 E.  ,  2014/128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 11/12/2012
    NUMARASI : 2012/222-2012/555

    Taraflar arasındaki "Tapu iptali-tescil veya tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 22.03.2011 gün ve 2010/359 E., 2011/123 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 25.01.2012 gün ve 2011/12558 E., 2012/505 K. sayılı bozma ilamı ile;
    “...Dava, tapu iptali-tescil, tazminat ve menfi tespit isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere, HUMK’nun 13/1.maddesi (6100 sayılı Yasanın 12.m.) gereğince taşınmazın aynı ile ilgili davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerekeceği, çekişmenin birden fazla taşınmazla ilgili olması halinde aynı yasanın 13/2.maddesi (6100 sayılı Yasanın 12/3.m) hükmü uyarınca taşınmazlardan herhangi birinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağı tartışmasızdır. Taşınmazın bulunduğu yerden maksat ise tapuda kayıtlı olduğu yer değil, fiilen içinde bulunduğu mülki sınırdır.
    Hemen belirtilmelidir ki, anılan yetki kuralı kesin ve kamu düzeniyle ilgili olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen (kendiliğinden) gözetilmesi gerekir. Buna göre, mahkemenin yetkili olup olmadığının saptanması açısından, taşınmazın hangi yerin idari sınırları kapsamında kaldığının tespiti önem taşır. Bunun için de mülki (idari) sınırnamelerin önceden sağlanması ve mahallinde uygulamalı olarak keşif yapılması zorunludur.
    Ne varki, somut olayda bu konuda herhangi bir araştırma ve uygulama yapılmış değildir.
    Hal böyle olunca, mahallinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın hangi yer mülki sınırları içerisinde kaldığı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit edilerek yetki hususunun açıklığa kavuşturulması, ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, tapu iptali-tescil, tazminat ve menfi tespit isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece; dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu taşınmazın hangi yer mülki sınırları içerisinde kaldığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
    Dava konusu taşınmazın davacı adına oluşan kayıtta Esenyurt İlçesinde, ipotek belgesinde Büyükçekmece İlçesinde, davalı adına oluşan yeni kayıtta ise Başakşehir İlçesinde gözüktüğü, ayrıca icra kanalı ile satışının yapıldığı Büyükçekmece İcra Müdürlüğünün 06.01.2011 tarihli yazısında, davaya konu taşınmazın Küçükçekmece İlçe adli yargı sınırları içerisinde olduğunun bildirilmesi birlikte gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın hangi ilçe sınırları içinde kaldığı tereddütlü olup, açıklığa kavuşturulması gerekir. Bu bakımdan mahkemece bu hususun öncelikle ilgili mülki idarelerden sorularak açıklığa kavuşturulması, buradan kesin bir sonuca ulaşılamaması halinde ise, mahallinde keşif yaparak çekişmeli taşınmazın hangi yer mülki sınırları içerisinde kaldığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit edilerek, yetki hususunun açıklığa kavuşturulması, ondan sonra bir hüküm kurulması gerekir.
    Hal böyle olunca, Hukuk Genel Kurulu’nca yukarıda değinilen ilave gerekçelerle benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında ve yukarıda gösterilen ilaveli nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanun"un 440/III. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi