Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2315
Karar No: 2019/5932
Karar Tarihi: 27.09.2019

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2315 Esas 2019/5932 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/2315 E.  ,  2019/5932 K.

    "İçtihat Metni"



    I-TALEP:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.02.2019 tarih ve .... sayılı yazısı ile;
    Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen kullanılmasını önlemeye teşebbüs etmek suçundan sanık ..."nın mahkûmiyetine dair... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/08/2005 tarihli ve.... sayılı ek kararıyla ilgili olarak sanık tarafından memnu hakların iadesi talebi üzerine talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/02/2011 tarihli ve 2011/488 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, yasaklanmış hakların geri verilmesi, belli bir suç veya cezaya mahkumiyete bağlı olarak gerek Türk Ceza Kanunu"nda, gerekse diğer kanunlarda öngörülen çeşitli hak yoksunluklarının kaldırılmasını sağlayan hukukî bir düzenleme olup, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 121 ve 124. maddeleri ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu"nun 416 ve 420. maddelerinde yer alan "yasaklanmış hakların geri verilmesi" kurumuna, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nda yer verilmediği, 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"un 38. maddesiyle 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"na 13/A maddesi eklenmek suretiyle tekrar düzenlendiği, bu düzenleme ile ceza mahkûmiyetinden doğan müebbet hak yoksunluklarının giderilmesi amaçlandığı, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"na eklenen 13/A maddesinde, 5237 sayılı Kanun dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebileceği, bunun için, anılan Kanun"un 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması gerektiğinin belirtildiği, yasaklanmış hakların geri verilmesi için cezanın infaz edilmiş olması ve kişinin infazın tamamlanmasından itibaren üç yıllık süre içerisinde yeni bir suç işlememesi ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekeceği, bu nedenle, mahkûm olduğu hapis cezası 26/06/2009 tarihinde kesinleşen hükümlünün talebinin yukarıda izah edilen 5352 sayılı Kanunu"na eklenen 13/A maddesi kapsamındaki yasaklanmış haklarının iadesi niteliğinde olup, mahkemece talebin kabulü ile bu yönde araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 30/01/2019 gün ve 94660652-105-35-14884-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
    II-OLAY:
    ...Devlet Güvenlik Mahkemesinin 07.10.1997 tarih, 1995/164 esas ve 1997/251 karar sayılı kararı ile hükümlü ..."nın yasa dışı silahlı terör örgütü üyesi olarak mevcut anayasal düzeni silah zoru ile değiştirerek yerine marksist ve leninist temele dayalı bir düzen oluşturmak suçundan eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 146, 59. maddeleri gereğince ömür boyu ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına hakkında 31 ve 33 maddelerin uygulanmasına dair verilen kararın ömür boyu ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına hakkında 31 ve 33. maddelerin uygulanmasına dair verilen kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 01.07.1998 tarih 1998/474-2019 esas ve karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmektedir.
    5237 sayılı Kanunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeni ile... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 1995/164 esas, 1997/251 karar sayılı 12.08.2005 tarihli uyarlama ek kararı ile özetle; 5237 sayılı TCK"nın 309 maddesinde yapılan düzenlemelerle belirtilen suçların işlenmesi sırasında başkaca suçların da işlenmesi halinde ayrıca cezaya hükmedilmesi gerektiği dikkate alınarak eski yasanın lehe düzenleme olduğu, yeni yasa ile ağır hapis cezası kaldırıldığından ve infaz yasasında da düzenlenmediğinden, ağır hapis cezasının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına tahvil olunmasına karar verilmesi gereğine işaret olunmakla birlikte hüküm fıkrasında sanığın 5237 sayılı TCK"nın 309/1, 62, 53, 58/9 maddeleri gereğince müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
    Re"sen temyize tabi ek karar, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2006/6350 esas 2006/7407 karar sayılı ilamı ile 19.12.2006 tarihinde, 5252 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca lehe yasa değerlendirmesinde takdire ilişkin hususların bulunması ve derhal uygulama koşulunun da olmaması nedeni ile duruşma açılarak yapılmadan verilmesi nedeni ile bozulmuştur.
    Bu kez... 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/8 esasına kayden duruşmalı olarak yapılan yargılama sonunda, 2009/158 sayılı 05.05.2009 tarihli kararı ile hükümlü hakkında sonuç cezalar itibariyle 765 sayılı TCK hükümlerinin daha lehine olduğu kanaati ile daha önce verilen cezanın değiştirilmesine yer olmadığına, yalnızca hükümde bulunan Ağır Hapis ibaresinin hapis olarak değiştirilmesine, Hükümlü ... hakkında verilen cezanın Cumhurbaşkanı tarafından bütün neticeleri ile birlikte ortadan kaldırılmasına karar verilmiş bulunduğundan bu hükümlü hakkındaki cezanın infazında bu hususun göz önünde bulundurulmasına dair temyizi mümkün olmak üzere hükümlünün gıyabında karar verilmiştir. Kesinleşme şerhlerine göre karar temyiz edilmediğinden 26.06.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
    Uyarlama yargılaması sonucunda verilen ve diğer sanıklar yönü.... karar sayılı 21.01.2013 tarihli ilamı ile resen de temyize konu olan hükümler onanmıştır. 23.06.2004 tarihli hükümlünün isteği doğrultusunda verildiği belirtilen belgeye göre TCK 146/1, 59 maddelerinden ömür boyu hapis cezası ile mahkum olduğu belirtilen hükümlünün belirtilen bu cezasından dolayı Anayasanın 104. maddesinin 2 fıkrası (b) bendi hükmü uyarınca kalan cezasının Türkiye Cumhurbaşkanlığınca 11.02.2002 tarih 2002/7 karar sayılı kararı ile kaldırıldığının belirtildiği görülmüştür.
    ...Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2018 tarih ve 2018/5030 muh sayılı yazısı ekinde hükümlünün sürekli hastalığı nedeni ile kalan cezasının Anayasanın 104/2 fıkrası b bendi uyarınca Cumhurbaşkanlığınca 11.02.2002 tarih ve 2002/7 karar sayılı kararı ile kaldırıldığından hükümlü hakkındaki infaz dosyasının "ÖZEL AF NEDENİ İLE ORTADAN KALKMAKLA" gönderildiği anlaşılmaktadır.

    Fiziken gönderilen belgeler içerisinde bulunmamakla birlikte, bila tarihli dilekçesi ile hükümlünün memnu hakların iadesini talep ettiği ve... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2011 tarih.... değişik iş sayılı karar ile ... DGM"nin 07.10.1997 tarih 1995/164 esas 1997/251 karar (mahkememizin 12.08.2005 tarih aynı sayılı ek kararı) sayılı ilamı ile hükümlü ..."nın memnu hakların iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde "Hükümlü hakkında son olarak mahkememizce verilen 12.08.2005 tarih 1995/164 esas 1997/251 karar sayılı ek kararı ile hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/2 maddesinin tatbikine karar verildiğinden ve hükümlünün cezası sona ermiş olup, hapis cezasının sona ermiş olması nedeni ile memnu haklardan yasaklılığında sona erdiği,bu nedenle memnu hakların iadesi talebinin konusuz kaldığı anlaşıldığından talep hususunda karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği belirtilmiştir.
    Belirtilen kararın hükümlüye tebliğ edildiğine ve itiraz edilmeden kesinleştiğine dair bir şerhe rastlanılmamıştır.
    28.03.2016 tarihli dilekçesi ile hükümlü adli sicil kayıtlarının silinmesini talep etmiştir.
    Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün 01.11.2016 tarihli yazısı ile her ne kadar 12.08.2005 tarihli ek karar ile memnu haklardan yasaklılığa yönelik taleple ilgili olarak hapis cezası sona ermiş olduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüş ise de; 5352 sayılı Kanunun 14 ve geçici 2. maddeleri uyarınca arşive alınan kaydın silinme süresinin 6290 sayılı Kanunla değişik 12 maddenin 1.fıkrasının b bendinin 1 ile 2 numaralı alt bentleri uyarınca hesaplanacağı ve "hak yoksunluğu" kavramına adli sicil sorgulama sonucunda kayıt bulunması hali de dahil olduğundan yasaklanmış bir hak bulunmadığından bahisle talebin reddine dair karar verilmesi suretiyle kanunun anılan hükmüne muhalefet edildiği düşüncesi ile... Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunması üzerine, Cumhuriyet savcısının 09.12.2016 tarih ve 2016/70798 muh sayılı belirtilen karara yönelik kanun yararına bozma yoluna gidilmesine dair kanaati içerir yazısı ile dosyanın gönderildiği görülmüştür.
    III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
    Yapılan uyarlama yargılaması sonucunda lehe olan mülga 765 sayılı TCK"nın 146, 59, 31, 33. maddelerince cezalandırılmasına karar verilen ve Cumhurbaşkanınca 11.02.2002 tarih ve 2002/7 sayılı karar ile özel affa tabi tutulan hükümlü hakkında "memnu hakların iadesi"nin söz konusu olup olmayacağına ilişkin ise de öncelikle istemin kanun yararına bozmaya konu olup olamayacağı hususunun tartışılması gerekmektedir.
    IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
    Ayrıntıları, 14.11.1977 tarih, 3-2 sayılı içtihadı birleştirme karan ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen istikrar kazanmış kararlarında (03.04.2012 tarih 2011/10-438 - 2012/141 sy. 10.05.2011 tarih 6-80-90 sy. 14.12.2010 tarih 4-210-259 sy. 15.06.2010 tarih 9-117-146 sy. 23.06.2009 tarih 9-30-177 sy. gibi) açıklandığı üzere: 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde, olağanüstü bir kanun yolu olarak düzenlenen kanun yararına bozma ile; hakim ya da mahkemelerce verilen ve temyiz veya istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar yahut hükümlerdeki gerek maddi gerekse usule ilişkin hukuka aykırılıkların hem ilgilisi hem de toplum açısından giderilmesi ile ülkede uygulama birliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ancak kesin kararlara karşı kabul edilmesi nedeniyle bu amaçlara hizmet etmeyen, sadece yapılan uygulamanın hatalı olduğunun tespiti ile yetinilmesi sonucunu doğuran hukuka aykırılıkların bu yolla çözülmesinde kanun yararı olmadığı gibi bu uygulamanın kesin hükmün otoritesini sarsacağı da açıktır.
    1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usul Kanununun 418/2 maddesi gereğince temiyizi, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na eklenen 13/A-5 maddesi gereğince de istinafı kabil olan inceleme konusu,... 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2011 tarih 2011/488 değişik iş sayılı kararın hükümlüye tebliğ edildiğine ve yasa yoluna başvurulmadığından kesinleştiğine dair tebliğ evrakı ya da kesinleşme şerhi bulunmadığından evvela anılan kararın hükümlüye tebliğ edildiğine ve yasa yoluna başvurulmadığına dair varsa tebliğ evrakının dosyaya eklenmesi aksi halde kararın ilgilisine usulüne uygun olarak tebliği ile sonucuna göre gereğine tevessül edilmesi için dosyanın mahalline tevdiine karar vermek gerekmiştir.
    V-SONUÇ:
    İnceleme konusu... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2011 tarih.... değişik iş sayılı kararın hükümlüye tebliğ edildiğine ve yasa yoluna başvurulmadığından kesinleştiğine dair tebliğ evrakı ya da kesinleşme şerhi bulunmadığından evvela anılan kararın hükümlüye tebliğ edildiğine dair varsa tebliğ evrakının dosyaya eklenmesi aksi halde kararın ilgilisine usulüne uygun olarak tebliği ile sonucuna göre gereğine tevessül edilmesi için dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine. 27.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi