Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık hakkında mağdur ..."a yönelik kasten yaralama eylemi ile ilgili olarak, TCK"nın 86/2. maddesinin iki kez uygulanmasına yönelik ek savunma hakkı tanınmadan, sanığın iki kez mahkumiyetine karar verilerek CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması, 2-Sanık hakkında kasten yaralama eyleminden TCK"nın 86/2. maddesine göre temel ceza belirlenirken, aynı Kanunun 86/3-c-e madde ve fıkralarındaki iki farklı artırım nedeninin gerçekleşmesi nedeniyle, cezanın alt sınırdan ayrılarak tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Kabule göre de; Sanığın tekerrüre esas alınan, adli sicil kaydındaki ilama konu TCK"nın 230/5. maddesinin, Anayasa Mahkemesi"nin 10.06.2015 gün ve 29382 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile Anayasa"ya aykırı olduğu gerekçesiyle verilen iptal kararının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.