Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A-Hakaret suçlarından verilen karara yönelik temyiz isteminin reddine ilişkin 10/02/2016 gün ve 2015/427 Esas ve 2015/648 Karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik sanık ... müdafinin temyiz itirazlarının REDDİYLE, temyiz isteminin reddine dair ek kararın istem gibi ONANMASINA, B-İmzasız mektupla tehdit suçundan verilen kararın incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın tüm aşamalarda tehdit suçuna konu ilk mektubu kendisinin yazmadığını savunması karşısında; mektuplardaki yazı örneklerinin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik ve Grafoloji Dairesinden rapor alınarak, sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, 2-Sanığa yükletilen suçun tehdit suçu olması, Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi"nin 22/12/2011 tarih ve 23574 sayılı raporunda ise "sanığın 30/11/2010 tarihinde işlediği iddia olunan kasten yaralama fiili" ile ilgili rapor düzenlenmesi karşısında, sanığın tehdit fiilinin anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek ölçüde davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıran ya da azaltan akıl hastalığı bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, kasten yaralama suçu ile ilgili olarak tanzim edilen rapora dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi, 3-Tehdit suçunun imzasız mektup ile işlenilmesi halinde, bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, kimin tarafından yazıldığının muhatabınca anlaşılamamış olması gerektiği, somut olayda ise mektubu kimin yazdığının katılan ... tarafından anlaşılması ve katılanın, sanığın adını vererek şikayetçi olması karşısında, imzasız mektupla tehdit öğesinin oluşmadığı gözetilmeden, yanlış nitelendirmeyle anılan Kanunun 106/2-b maddesi uyarınca hüküm kurulması, 4-Sanığın eyleminin TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun kabul edilmesi halinde ise, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.