22. Hukuk Dairesi 2016/25408 E. , 2019/24304 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Söz konusu alacaklara dair iddianın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, talep edilen ihtilaf konusu işçilik alacaklarının bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma yapıp yapmadığı araştırılmalıdır.
Aynı ispat kuralları genel tatil ücreti alacağı için de geçerlidir.
Dosya içeriğine göre, davacı davalı işyerinde 01.06.2013-22.06.2015 tarihleri arasında mobilya montaj işçisi olarak çalışmıştır.
Mahkemece davalıya ait iş yerinin bisküvi çikolata kek fabrikası gibi sıkı bir disiplin ve vardiya sistemine tabi olmadığı, davalı şirketin kayıtlarını tam ve muntazam tuttuğu, davacının sürekli düzenli olarak fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapmadığı, yaptıysa bordosuna yansıtılarak ücretinin ödendiği gerekçesiyle fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerini reddine karar verilmiş ise de , varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Şöyle ki, davacı tanıklarından ... ile ..."un işverene karşı dava açmış olmaları sebebiyle husumetlerinin bulunduğu anlaşılmakta olup, salt husumetli tanık anlatımlarıyla sonuca gidilmesi mümkün değil ise de diğer davacı tanığı ... ile davalı tanığı ..."ın davacının tüm çalışma süresi içinde fazla çalışma yaptığına ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığına dair benzer beyanlarda bulundukları ancak dosya kapsamında mevcut olan davacının tüm çalışma dönemine ilişkin imzalı ücret bordrolarının tamamında bu yönde tahakkuk olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda imzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkuku bulunmayan dönemler için davacı tanığı ... ile davalı tanığı ..."ın beyanları doğrultusunda fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanarak sonuca gidilmesi dosya kapsamı ile uyumlu olacaktır. Ayrıca yapılacak hesaplama sonucunda fesih tarihinde ödenmeyen fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretinin bulunduğu anlaşılır ise iş sözleşmesinin işçi tarafından feshinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi uyarınca haklı sebebe dayandığı kabul edilerek kıdem tazminatı alacağının da kabulüne karar verilmelidir. Bu husus gözetilmeden yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.