Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/2536 Esas 2017/8344 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2536
Karar No: 2017/8344

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/2536 Esas 2017/8344 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/2536 E.  ,  2017/8344 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden; davalı kadın tarafından ise tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2- Davalı kadına dava dilekçesinin tebliğinin 03.09.2004 tarihinde yapıldığı, davalı tarafından cevap dilekçesinin ise 03.11.2014 tarihinde yasal süresinden sonra mahkemeye sunulduğu ve bu dilekçe ile davalının maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi” başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 141. maddesi ""(1) Taraflar, cevaba cevap vc ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe: ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." şeklindedir.
    Anılan maddenin gerekçesinde belirtildiği üzere: tarafların karşılıklı dilekçelerini verdikleri aşamada, herhangi bir sınırlamaya bağlı olmadan uyuşmazlığın genel çerçevesi içinde iddia ve savunmalarını değiştirebilecekleri kabul edilmiştir. Şüphesiz bu imkan, sadece cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi için söz konusudur. İkişer dilekçeden sonra, hangi ad altında olursa olsun verilecek dilekçeler, sınırlama ve yasak kapsamında kabul edilmelidir. Ön inceleme aşamasında, ancak karşı tarafın açık muvafakati (veya ön inceleme duruşmasına taraflardan birisinin mazeretsiz gelmemesi) durumunda iddia veya savunmaların genişletilmesi yahut değiştirilmesi kabul edilmiştir. (YARGITAY Hukuk Genel Kurulu 20.04.2016 tarih. 2014/2-695 esas 2016/522 karar sayılı ilamı)
    Hal böyle olunca: süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalı tarafın cevap dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat talebi hakkında " karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.07.2017 (Çrş.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.