3. Hukuk Dairesi 2017/14753 E. , 2018/2933 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ..."in çiftçilik yaptığını ve tarımsal sulama için gerekli elektriği diğer davalı ... (babası) adına olan abonelikten sağladığını, davalı kurum tarafından müvekkilleri hakkında kaçak elektrik kullandıklarından bahisle 28.414,38 TL borç tahakkuk ettirildiğini ve bu borcun ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2014/3145 Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, oysa müvekkillerinin kullandığı elektriğin sayaçtan geçtiğini ve kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını belirterek, müvekkillerinin bu borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalılar hakkında düzenlenen kaçak tutanağının ve buna dayalı olarak yapılan tahakkukun usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacılar aleyhine girişilen ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/3145 Esas sayılı takip dosyasına konu 7201587 nolu tesisata ait 05/02/2014 tarihli fatura nedeniyle davacıların davalıya 22.140,24 TL borçlu olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin isteğin reddine ilişkin verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 7.6.2016 tarih ve 2015/11583 Esas, 2016/9118 Karar sayılı ilamı ile özetle “ ...davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek….18.09.2013 tarihli kaçak tespit tutanağı incelendiğinde, davacı ... hakkında, "borcundan dolayı kesik olan elektriği yükümlülüklerini yerine getirmeden kullandığının ve enerjinin kayıtlı sayaçtan geçtiğinin" tespit edildiği ve bu tutanağa istinaden davacılar hakkında toplam 28.414,38 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiği, bu borcun 30.041,65 TL olarak icra takibe konulduğu anlaşılmıştır.
Davacıların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması ve mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesinin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13./a-b maddesi hükmüne göre kaçak elektrik tüketimi hesaplaması yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre hesaplanarak, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura bedelinden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
Somut olayda, mahkemece; bozma kararına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; bozma ilamı sonrası dosyanın tevdi olunduğu hukukçu, ziraat mühendisi ve elektrik elektronik mühendisi bilirkişi kurulundan oluşan heyet, uyuşmazlığa konu faturayı detaylandırarak rapor düzenlemiş olup, rapor içeriği tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine uygun olmadığı gibi, raporda kaçak tahakkuku yönünden hesaplama yapılmamış olduğundan hükme esas alınamaz.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davalı kurumun düzenlediği kaçak tahakkuk belgesinin getirtilmesi, ardından dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman (elektrik mühendisi) bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre hesaplanarak, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.