MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile hizmet alım sözleşmesi yaptıklarını, edimlerini tam olarak yerine getirdiklerini ancak hakedişlerinin ödenmediğini, tahsili için yapılan takiple kısmen ödeme yapıldığını ileri sürerek, bakiye 15.900,00 TL. alacağın temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 15.287,23 TL.nin ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile yapılan hizmet alım sözleşmesi gereğince hakedişlerinden ödenmeyen bakiye bedelin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı, hakediş ödemesinde, asgari ücret artışından kaynaklanan fiyat farkının şartname ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak 260 kişi üzerinden hesaplama yapılması gerekirken bunun üzerinde kişi için hesaplama yapılarak fazla ödemede bulunulduğunun sayıştay denetimi ile belirlendiğini, bu nedenle, bu bedelin hakedişten kesildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece aldırılan 20.6.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda, asgari ücret fiyat farkından kaynaklanan ödemenin davalı idare tarafından davacı yükleniciye 14.307,84 TL. fazladan ödeme yapıldığı bu nedenle hakedişten kesilen 1.600 TL.nin yerinde olmadığı açıklanmış, 21.11.2014 havale tarihli ikinci bilirkişi raporunda ise, davacının iş artışından dolayı çalıştırdığı fazla işçilere ait fiyat farkı alacağının olduğu, bu nedenle 15.287,23 TL.nin davalı tarafından hakedişten fazladan kesinti yapıldığı açıklanmıştır.
Uyuşmazlığın çözümünde, davalı kurumca sözleşme ve şartname hükümlerine göre, davacı müteahhide ödenmesi gereken fiyat farkı alacağının miktarının ne olduğu önem taşımaktadır. Mahkemece aldırılan her iki bilirkişi raporunda tamamen farklı görüşler ve sonuçlara varılarak çelişki oluştuğu gibi, Mahkemece de, bu raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve gerekçeleri de izah edilmeden ikinci bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Açıklanan nedenle, her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi gidermek ve öncelikle davalı kurumun sözleşme ve şartname hükümleri değerlendirilerek fiyat farkı alacağının ne kadarından sorumlu olduğu dikkate alınarak, davacının hakedişten talep hakkının oluşup oluşmadığının tesbitinin de yapıldığı, iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, taraf ve yargı denetimine açık, ayrıntılı bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.