Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/12388 Esas 2019/18506 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12388
Karar No: 2019/18506
Karar Tarihi: 17.12.2019

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/12388 Esas 2019/18506 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 13. Ceza Dairesi ve Asliye Ceza Mahkemesi olarak belirtilmiş. Sanığın hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçundan mahkum olduğu görülüyor. İlk olarak yapılan incelemelerde, sanığın konut dokunulmazlığının ihlali suçu nedeniyle suçlanamayacağı belirtiliyor. Ancak hırsızlık ve mala zarar verme suçlarında sanığın suçlu olduğuna karar veriliyor. Ancak sanığın kardeşi tarafından açılan davada anne ve babasının neden şikayetçi olmadığı açıklanmadan sanığın suçlu olduğuna karar verilmesi hatalı bulunarak, kararın bozulması gerektiği belirtiliyor.
5237 sayılı TCK'nın 167/2. maddesi çağrısı ile sanığın hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davaları düşürülmelidir. Ayrıca, TCK'nın yedinci bölümünde yer alan konut dokunulmazlığının ihlali suçu nedeniyle sanık suçlanamaz. CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca müştekinin katılım talebi kabul edilmeli ve sanık hakkında verilen hükümler bozulmalıdır. Ayrıca, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü belirtildiği için hükümlerin bozulduğu belirtiliyor.

13. Ceza Dairesi 2019/12388 E. , 2019/18506 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Müşteki ...’ın kovuşturma aşamasında beyanı alınmadan karar verildiği, 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek suçtan zarar gören müşteki ...’ın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 167/2. maddesinin, yağma ve nitelikli yağma suçu hariç TCK’nın onuncu bölümünde düzenlenen “malvarlığına karşı işlenen suçları” kapsadığı, TCK’nın yedinci bölümünde düzenlenen “hürriyete karşı suçlar” bölümünde yer alan konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden uygulama yerinin bulunmadığı ve TCK’nın 116/4. maddesinde düzenlenen suçun nitelikli halinin şikayete tabi olmadığı da gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanık ... ile katılanlar ... ve ...’ın temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında suç tarihinden sonra vefat eden kardeşi ..."a yönelik eylemleri nedeniyle açılan davada sanığın anne ve babasının..."ün mirasçıları sıfatıyla dosyada yer aldıkları, sanık hakkında verilen mahkumiyet kararlarının katılanlar tarafından sanık lehine temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında, bozma sonrasında katılanların duruşmaya çağrılarak sanıktan şikayetçi olup olmadıklarının açıkça sorulması, şikayetçi olmamaları halinde sanık hakkında TCK’nın 167/2. maddesinin yollamasıyla hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden 5237 sayılı TCK"nın 73/8 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince açılan kamu davalarının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile katılanlar ... ve ...’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.