Hukuk Genel Kurulu 2013/495 E. , 2014/120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2012
NUMARASI : 2012/222-2012/260
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.12.2011 gün ve 2011/220-67 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 04.07.2012 gün ve 2012/4048-11125 sayılı ilamı ile;
(...Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalar içeriğindeki malların müvekkilince davalıya satılarak teslim edilmiş ise de bedelinin ödenmediğini, aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ile %40 oranında icra inkar tazminatının ve %10 oranındaki kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilince satın alınan mallara karşılık çek keşide edilip bedeli de ödenmek suretiyle borç sona ermesine rağmen davacı yanca mükerrer takip yapıldığını bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda takibe konu fatura bedellerinin çekle ödendiğine dair savunmanın kanıtlanamadığı ve taraf defter kayıtlarına göre davacının takibe konu edilen 10.968 TL tutarında davalıdan alacaklı bulunduğunun saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının 10.968 TL"ye yönelik itirazının iptaliyle takibin, bu tutar takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına, hükmolunan tutarın %40"ına isabet eden 4.387,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ve koşulları oluşmadığından davacı yanın %10 oranında kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Mahkemece davalı şirket ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucu aldırılan raporda "08.01.2010 tarihli 580 TL ve 1700 TL tutarlı ödemelerin davacıya yapılmış ise (mahbuzların sunulması halinde) takip sonrası olduğu için BK:84. maddesine göre takip dosyasından mahsup edilebileceği" belirtilmiş, davalı vekili ise ödemelerine dair belge sunmuştur. Davacı vekili, dosyaya sunduğu 04.11.2011 tarihli dilekçesiyle davalı yanca belirtilen ödemelerin yapıldığını kabul etmiştir. Mahkemece takipden sonra davadan önce bu ödemelerin yapılıp yapılmadığı üzerinde durulup, gerektiğinde bilirkişiden ek rapor aldırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının 10.968.00 TL alacaklı olduğunun her iki taraf ticari defter ve kayıtları ile belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüyle bu miktara ilişkin itirazın iptaline, alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, %10 kötü niyet tazminatı isteminin ise yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davalı vekili getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulunda uyuşmazlığın esasının görüşülmesinden önce, bozma ilamında araştırılmasına ve üzerinde durulması gerektiğine işaret edilen ‘ödemeler’ hakkında mahkemenin ilk kararında yer vermediği bir gerekçeyle direnme olarak adlandırdığı kararında açıklamalarda bulunarak bahsi geçen ödemelerin davaya konu alacaktan mahsubunun gerekmediğine karar vermesinin Özel Daire denetimden geçmeyen yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmış ve yerel mahkemenin bozma ilamına karşı önceki gerekçesini genişlettiği, bu nedenle ön sorun bulunmadığına oybirliği ile karar verilerek uyuşmazlığın esasının görüşülmesine geçilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, aşağıdaki dökümü yazılı (561,92 TL) temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.02.2014 gününde oyçokluğu ile karar verilmiştir.