9. Ceza Dairesi 2013/15049 E. , 2014/11631 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında;
a- 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 31/3, 50/3, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet (12.07.2010 tarihli eylem nedeniyle)
b- 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 31/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet (12.09.2010 tarihli eylem nedeniyle)
c- TCK’nın 265/1-3-4, 43/2, 31/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet (12.09.2010 tarihli eylem nedeniyle)
d- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 31/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet (12.09.2010 tarihli eylem nedeniyle)
2- Sanık ... hakkında;
a- 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 31/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet (10.09.2010 tarihli eylem nedeniyle)
b- TCK’nın 265/1-3-4, 43/2, 31/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet
c- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 31/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- Sanık ... hakkında;
a- 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 31/3, 62, 50/3, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet (25.03.2011 tarihli eylem nedeniyle) b- 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 31/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet (26.04.2011 tarihli eylem nedeniyle)
c- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 31/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet (26.04.2011 tarihli eylem nedeniyle)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında 12.07.2010 tarihli silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, 12.09.2010 tarihli silahlı terör örgütünün propagandasını yapma ve görevi yaptırmamak için direnme, sanık ... hakkında 10.09.2010 tarihli görevi yaptırmamak için direnme, sanık ... hakkında ise 25.03.2011 ve 26.04.2011 tarihli silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyecek olan 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesine uygun "terör örgütünün propagandasına dönüştürülen gösteri yürüyüşünde, kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması" ve gösteri yürüyüşü sırasında işlenen TCK"nın 265/1. maddesine uygun "kamu görevlisine karşı görevi yaptırmamak için direnme" eylemlerinden açılan davalara ilişkin dosyanın 6352 sayılı Kanunun geçici 2/1. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemeye gönderilmeyip incelenmesi gerektiği, ayrıca kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması şeklinde işlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun, aynı fıkrasının (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği anlaşılmakla,
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, sanıklar ... ile ...’in cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçu ile sanık ... hakkında ayrıca 10.09.2010 tarihli silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince;
Sanıklara yüklenen suçların tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekilleri itibariyle gerektirdiği cezaların sürelerine göre; hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanıkların hukuki durumlarının yeniden takdir ve tayinininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.