13. Hukuk Dairesi 2015/33130 E. , 2017/12193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ... Motorlu Araçlar şirketinden çeltik ekip biçmek amacıyla traktör satın aldığını, çeltiğin su ile kaplı arazide yetiştiğini, bu nedenle su ile kaplı arazide hareket edebilecek araçların kullanılması gerektiğini, aracın da bu nitelikte olduğunu, ancak davalı şirketten satın alınan bu özelliklerdeki aracın sürekli olarak arıza verdiğini, aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek; traktörün ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde 46.000,00 TL bedelin faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, olay nedeniyle sıkıntı yaşamasından dolayı 5.000,00 TL manevi tazminatın ve traktörün kullanılamamasından dolayı oluşan maddi zararından fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 1.000,00TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davaya konu traktörün ayıpsız misliyle değiştirilmesine, olmadığı takdirde 46.000,00TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, maddi ve manevi zarara ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, gizli ayıp hukuki nedenine dayalı ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile sözleşme bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, terditli dava mahiyetindedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 227. maddesinde alıcıya tanınan haklar yenilik doğurucu yani tüketilen haklardan olup alıcı bunlardan ancak birini seçebilir. Mahkemece davacıya hangi seçimlik hakkını kullandığı sorulup neticesine göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde terditli olarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır, bozmayı gerektirir.
2-6100 sayılı HMK.nun 294.maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK.nun 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda mahkemece hüküm kurulurken kısa kararda "Davanın kısmen kabulü ile, davaya konu ... plaka sayılı traktörün ayıpsız misli ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde 46.000,00 TL"nin dava tarihi olan 12/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının maddi zararına ilişkin talebinin reddine,” denilmiş, gerekçeli kararın hüküm kısmında ise kısa karardan farklı olarak "Davanın kısmen kabulü ile, davaya konu ... plaka sayılı traktörün ayıpsız misli ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde 46.000,00 TL"nin dava tarihi olan 12/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının maddi ve manevi zararına ilişkin talebinin reddine," denilmiş olmakla kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşmuş olup, bu ise az yukarıda açıklandığı üzere usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Bozma şekil ve sebebine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 3 nolu bentte yazılı nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 785,50 TL harcın davalı Türk Traktör"e, 785,56 TL harcın davalı ... A.Ş."ne iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.