19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10220 Karar No: 2016/2582 Karar Tarihi: 18.02.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10220 Esas 2016/2582 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/10220 E. , 2016/2582 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında işyeri devri nedeniyle alım satım sözleşmesi yapıldığını, davalının ödemesi gereken bedelin bir miktarını ödediğini, bakiyesinin ödenmesi için koşula bağlandığını ve koşulun gerçekleştiğini, bakiye bedelin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından cevap dilekçesi verilmemiş, yargılamaya iştirak edilmemiştir. Mahkemece, taraflar arasında işyerinin devriyle ilgili sözleşme yapıldığı, davalının davacıya ödemesi gereken bakiye borcun bağlandığı koşulun oluştuğu, ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerektiği, davacının alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, takibin devamına, inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalının, davacı tarafından aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla icra takibinde ödeme emri “...” adresinde tebliğ edilmiş, ödeme emrine davalı tarafından vekil aracılığıyla itiraz edilmiştir. Ne var ki yargılama sırasında tüm belge ve tebligatlar dava dilekçesinde yazan “ ...” adresine gönderilmiştir. Dava dilekçesini tebliğ alan kişi şirketin temsilcisi sıfatıyla tebliği almış olup, dosya içerisinde mevcut bulunan 24.02.2014 tarihli vekaletname içeriğine göre, davalı şirketi temsile ..." un yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafa gerekçeli kararın tebliği için gönderilen tebligat evrakı, “ ... muhatap ismen soruldu tanınmıyor.” şerhiyle iade edilmiştir. Ayrıca incelenen sicil kaydından da dava dilekçesi ve diğer tebligatların usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; açılan işbu davada davalı adına çıkarılacak tebligatların davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine çıkartılması gerekirken bu yön gözetilmeksizin dava dilekçesinde bildirilen adrese tebligat çıkartılarak yargılamaya devam edilmesi savunmanın kısıtlanması olup bu durum Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yer alan adil yargılanma hakkı ile HMK"nun 27. maddesinde yer alan hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil eder. Hükmün anılan bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.