Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalının müvekkilleri aleyhine bonoya dayalı takip başlattığını, davalının takip konusu bonoda lehtar olarak göründüğünü, ciro zincirinde kopukluk olduğunu, zira alonj üzerinde müvekkillerinin imzalarından sonra davalının imzasının olduğunu ileri sürerek, müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların dava ve takip konusu bonoda keşideci lehine aval verdiklerini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, takip konusu bonoda davalının lehtar olduğu, birinci ciranta imzasının davalıya ait olmadığı, davacıların cirolarının davalıdan önce olduğu, ciro silsilesinin birbirini izlemediği, davalının davacıların keşideci lehine aval verdikleri iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, takibe konu edilen 298.111,31 TL bedelli bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkin olup, dava dilekçesiyle 303.303,42 TL takip miktarı yönünden harç yatırılmıştır. 6545 sayılı kanunun 45. maddesi ile değişen 5235 sayılı kanunun 5/3 maddesinde “... Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri üç yüz bin Türk lirasının üzerinde olan dava ve işler, ... ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır. ...” hükmü düzenlenmiştir. Anılan kanun, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanması gerektiğinden bu husus gözetilmeksizin tek hakimli olarak yargılamaya devam edilip hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.