14. Ceza Dairesi Esas No: 2017/13 Karar No: 2017/2504 Karar Tarihi: 09.05.2017
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/13 Esas 2017/2504 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2017/13 E. , 2017/2504 K.
"İçtihat Metni"
Cinsel taciz suçundan sanık ...’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 105/1, 62/1, 52. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulmasına dair Çanakkale 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.07.2010 gün ve 2008/195 Esas, 2010/279 sayılı Kararını müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle daha önce verilen hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 105/1, 62/1, 52. maddeleri uyarınca 2.000.00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Çanakkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.07.2016 gün ve 2016/438 Esas, 2016/738 sayılı Kararını kapsayan dosya incelendi. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesinde düzenlenen “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki hüküm ile benzer bir olay nedeniyle verilen Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 22.05.2015 gün ve 2015/12016-29693 sayılı ilamında “Deneme süresinde yeni bir suç işlenmiş olması nedeniyle duruşma açılmasının amacı, oluşan yeni durum karşısında duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanığın bir şekilde haberdar edilmesini ve bu şekilde savunma hakkının kullanılmasını sağlamaya yöneliktir. Bununla birlikte duruşmanın usulüne uygun olarak sanığa bildirilmesine karşın duruşmaya katılmaması halinde önceki savunma ile yetinilerek hüküm kurulabilecektir” şeklindeki açıklamalara nazaran, mahkemenin duruşma açarak sanığın hukuki durumunu değerlendirmesi gerekirken, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.12.2016 gün ve 94660652-105-17-11405-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve dava evrakıyla birlikte tevdi kılınmakla gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriğinin yerinde olduğu anlaşıldığından, Çanakkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.07.2016 gün ve 2016/438 Esas, 2016/738 sayılı Kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.