19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10189 Karar No: 2016/2576 Karar Tarihi: 18.02.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10189 Esas 2016/2576 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile davacı arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu ve vade farkı talebinin uyuşmazlık sebebi olduğu belirtilen dava dosyasında, davalının kötü niyet tazminatı talebinin yanı sıra vade farkı talebinin yazılı delille ispatlanması gerektiğini savunduğu, ancak davacının delil olarak sunduğu sözleşmenin aslı bulunmadığı ve geçmişe yönelik vade farkı uygulamasının varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kanun maddeleri açısından incelendiğinde, işbu dava Ticaret Mahkemesi'nde görülmüş olup uyuşmazlık Ticari İşler Hukuku'na tabiidir.
19. Hukuk Dairesi 2015/10189 E. , 2016/2576 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre vade farkının talep edilebileceğini, vade farkını içeren faturanın davalıya tebliğ edildiğini, fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı tarafından müvekkiline gönderilen tek faturanın takip konusu fatura olduğunu,vade farkı talebi iddiasının yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini, kötü niyet tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğu, uyuşmazlığın vade farkı talebinden kaynaklandığı, taraflar arasında vade farkının ödendiğine ilişkin uygulamanın tespit edilemediği, davacının delil olarak sunduğu sözleşmenin aslının sunulmadığı, bu durumda taraflar arasında geçmişe yönelik vade farkı uygulamasının varlığının davacı tarafından ispatlanamadığı, davacının talebinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle taraflar arasında vade farkı uygulaması yapıldığına yönelik yazılı sözleşme bulunmamasına ve vade farkı alındığına dair teamül de bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.