11. Hukuk Dairesi 2019/2477 E. , 2020/691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/12/2017 tarih ve 2016/279 E.- 2017/542 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 14/02/2019 tarih ve 2018/720 E.- 2019/150 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 17.04.2013 tarihinde, "KOMİLİ PROFESYONEL" ibaresinin tescili için yaptığı 2013/35557 sayılı başvurunun, davalı şirkete ait 2012/50096 sayılı "1878 Komili" ibareli markaya dayalı olarak reddedildiğini, başvuruya konu ibare ile itiraza mesnet markanın ve kapsadıkları ürünlerin farklı olduğunu, dava konusu başvurunun kapsamında da yer alan 16. sınıftaki "kağıttan mamul havlular, peçeteler, tuvalet kağıtları ve mendiller" emtiası için yaptıkları 2010/84952 sayılı KOMİLİ YUVAM ibareli markanın başvuru tarihinin 31.12.2010, 2011/58409 KOMİLİ, 2011/58410 KOMİLİ KLASİK ve 2011/58411 KOMİLİ KONFOR ibareli markalarının başvuru tarihlerinin ise 13.07.2011 olup, itiraza mesnet davalının 2012/50096 sayılı "1878 KOMİLİ" ibareli tescilli markasının başvuru tarihi olan 31.05.2012 tarihinden önce bulunduğunu, üstelik müvekkilinin marka başvuru tarihlerinden önce bahsedilen emtianın KOMİLİ YUVAM, KOMİLİ, KOMİLİ KLASİK ve KOMİLİ KONFOR markalarıyla üretim, pazarlama ve satışı yapılıp, tüketicinin beğenisi nedeniyle piyasada kısa sürede haklı bir şöhrete ve ayırt ediciliğe ulaşıldığını, kazanılmış haklarının dikkate alınması gerektiğini, "kağıttan mamul havlular, peçeteler, tuvalet kağıtları ve mendil" emtiasının sabun, deterjan gibi kişisel ve genel temizlik maddeleri ile tamamlayıcı, yerine ikame edilen nitelikte ürün olduğunu, bu emtia için başvuru yapma hakkının davalıya değil müvekkiline ait bulunduğunu ileri sürerek, YİDK"in 2016-M-4750 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, başvuru konusu ibare ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, temelleri 1978"de atılan Komili marka zeytinyağlarının halen müvekkili tarafından üretildiğini, müvekkili adına tescilli Komili markasının 1997"de davalı Kurum tarafından tanınmış marka statüsüne alındığını, müvekkilinin markayı 2008 yılında devraldığını, açılan davaların sonucu davacının bazı komili ibareli markalarının iptaline karar verildiğini, davacıya ait 2010/84952 sayılı KOMİLİ YUVAM başvurusuna yaptıkları itirazın YİDK tarafından kabul edildiğini, huzurdaki davanın kötüniyetle açıldığını, zira başvurunun davacının iptal edilen
markaları ile aynı sınıftaki malları kapsar şekilde yapıldığını, davalının hükümsüz kılınan markalarının kendisine herhangi bir hak tanımayacağını, tanınmış komili markasının tuvalet kağıdı ve kağıt havlularda kullanımının markanın itibarına zarar vereceğini, müvekkilinin 2011/92659 ve 2013/79232 sayılı KOMİLİ markalarının da 16. sınıfta aynı mallar için tescilli olduğu için davacının başvurusunun reddine dair YİDK kararının isabetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafça mesnet gösterilen 2012/50096 sayılı KOMİLİ markasının başvurusuna yönelik davacı tarafın 2010/84952 ,2011/58409, 2011/58410 ve 2011/58411 sayılı markalarına bağlı 556 sayılı KHK 8/1-b maddesine göre itiraz etme/engelleme hakkı var olduğu ortada iken YİDK kararının verildiği tarihte dahi tescilli olmayan "1878 KOMİLİ" ibareli markaya dayalı davacının dava konusu başvurusuna davalı itirazını önceye dayalı 556 sayılı KHK 8/3-5 anlamında kullanım haklarını yeterince tartışmadan alınan kararın yerinde olmadığı, davacının sahibi olduğu KOMİLİ markasının kapsadığı sabun ve benzeri kişisel bakım ve temizlik ürünleriyle yakın ilişki içerisinde olduğu gözönüne alındığında davacının ürün yelpazesini kendi tescilli ve tanınmış markasının ilişkili olduğu kağıttan mamül temizlik ürünleriyle genişletmek istemesinin davalının zeytinyağı emtiası için tescilli markalarıyla yakınlaşma çabası ve iltibas tehlikesi yaratacağının düşünülemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK"in 2016-M-4750 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı Davalı TPMK ve şirket vekilleri istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuşlardır.
Bölge Adliye Mahkemesince YİDK kararının yerinde olup olmadığının değerlendirileceği, öte yandan YİDK"in tarafların itirazları ve sundukları delillerle sınırlı biçimde inceleme yapacağı, 556 sayılı KHK"nın 8/3. maddesinin tescil hakkı vermeyip, yalnızca itiraz hakkı sağladığı gözetildiğinde bu gerekçenin yerinde olmadığı; redde mesnet markanın, 16. sınıftaki "Kağıt, karton (mukavva) ve bunlardan yapılmış ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç)." mallar üzerinde daha sonra tescil edilmesi de İlk derece mahkemesince, iptali istenilen YİDK kararında bir isabetsizlik olmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararın KALDIRILMASINA ve davanın REDDİNE karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.