... T.A.Ş.Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı Tasfiye ve Paylaştırma Kurulu vekili avukat ... ile ... Devredilen Sosyal Sigortalar Kurumu vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05/03/2015 tarih ve 2013/324-2015/76 sayılı hükmün Dairemizin 09/04/2018 tarih ve 2015/26214-2018/4304 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde taraflar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

KARAR

Davacı, 3995 sayılı Yasa ile davalı ... Sigortalar Kurumuna devredilen, Türkiye Öğretmenler Bankası A.Ş. Emekli, ... ve Sosyal Yardım Vakfının, 21.6.1971 tarihinde noterde düzenlenen Satış Vaadi Sözleşmesi ile dava dışı ...’ten, .../İlçesi 246 parselde bulunan 31.300 m2" lik taşınmazın 7042 m2’lik kısmını satın ve devir aldığını, daha sonra da yine noterde düzenlenen 5.8.1983 tarihli Satış Vaadi Sözleşmesi ile bu taşınmazı davacı Vakfın satın aldığını, söz konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sonunda, ... Kadastro Mahkemesinin 2000/15 esas sayılı dosyası ile verilen karar üzerine, dava dışı ... ve 102 kişi adına tapuya tescil edildiğini, ... murisleri aleyhine açmış oldukları tapu iptali ve tescil davasının ise, taşınmazın bir başka kişiye daha satışının vaad edildiği gerekçesiyle reddedildiğini, böylece taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ifasının imkansız hale geldiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, satış vaadine konu olan 246 parsel sayılı taşınmazın 7046 m2’lik kısmının, edimin ifasının imkansız hale geldiği 19.11.2007 tarihi itibariyle belirlenecek değeri üzerinden olmak üzere şimdilik 20.000,00 TL’nin 19.11.2007 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 16.3.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile de, talep miktarını 1.232.000,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak, davanın kısmen kabulü ile, 1.126.400,00 TL"nin 20.000,00 TL"sine dava, kalanına ıslah tarihi olan 16/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine dair kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 09/04/2018 tarih 2015/26214 esas, 2018/4304 karar sayılı ilamı ile davalı yönünden hükmün onanmasına, temyiz süresinden sonra verilen davacı tarafın temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, tarafların karar düzeltme yoluna başvurması üzerine, yapılan incelemede davacının 09.06.2015 tarihinde hükmü temyiz etmiş olduğu anlaşıldığından süresi içinde yapılan temyiz talebi nedeniyle, Dairemizin 09.04.2018 tarih, 2015/26214 esas, 2018/4304 karar sayılı ilamındaki "temyiz talebinin reddine" ilişkin kararın kaldırılmasına, davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair karar düzeltme taleplerinin bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiş şeklinde karar verilmiştir.
1- Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117. (818 sayılı BK"nın 101.) maddesinde; muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği hükme bağlanmıştır. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava veya takip tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 01.11.2007 tarihli dilekçe 1.200.000,00 TL alacağın 10 gün içinde ödenmesi için davalı kuruma başvurada bulunduğu, kurumun 16.11.2007 tarihli dilekçe ile cevap verdiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, davalının daha önce temerrüde düşürüldüğü dikkate alınarak, karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
2- Davalı tarafın karar düzeltme itirazları yönünden yapılan incelemede; dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK."nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm kısmının 1. bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Davanın kısmen kabulü ile, 1.126.400,00 TL"nin taleple bağlı kalınarak 19.11.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, 74,80 TL. harcın karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 23/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.