(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/469 E. , 2021/3011 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece çekişmeli parsele komşu taşınmaz tutanakları ve dayanaklarının getirtilmediği, tespite esas olan Hazine tapusunun haritasının bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, tapu kaydının keşifte yöntemince uygulanmadığı ve kapsamı tayin edilmediği belirtildikten sonra, tespite esas tapu kaydının varsa haritasının getirtilmesi, çekişmeli taşınmaza tüm yönlerden komşu parsellerin kadastro tutanakları ile dayanaklarının temin edilerek mahallinde yeniden keşif yapılması, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca Hazine tapusunun yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanması, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinin esas alınması, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması, komşu parsellere ait kadastro tutanak örnekleri, dayanakları olan kayıtların tesis ve tedavülleri incelenmek suretiyle yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi, gösterilen yerlerin ve tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinin teknik bilirkişiye düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaretlettirilmesi, böylece tapu kaydının kapsamının -sınırları gayri sabit hudutlu olması nedeniyle- miktarına göre belirlenmesi, davalı Hazinenin dayandığı 1949 yılında oluşturulan 2880 metrekare yüzölçümlü tapu kaydının 4.713,47 metrekare olarak revizyon gördüğü de dikkate alınarak, kayıt kapsamındaki taşınmaz bölümü yönünden 1949 tarihinden sonra sürdürülen zilyetliğin hüküm ifade etmeyeceğinin göz önünde bulundurulması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamı lehine olan taraf yararına usuli müktesep hak oluşacağından, bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur. Ne var ki, uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıkça tespite esas ve davalı Hazinenin dayandığı tapu kaydının kapsamının -sınırları gayri sabit hudutlu olması nedeniyle- miktarına göre geçerli olacağı belirtildiği halde Mahkemece, nizalı taşınmazın tespitine esas alınan ve davalı Hazinenin dayanağı tapu kaydının sınırlarının zeminde sabit olduğu ve değişmediği, taşınmazın üzerinde bir kısım ağaçların ve tek katlı basit yapılmış küçük bir evin bulunduğu, kayıt kapsamındaki taşınmaz yönünden 1949 tarihinden sonra sürdürülen zilyetliğin hüküm ifade etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan ve davalı Hazinenin dayandığı tapu kaydının taşınmazı kapsadığı doğru olarak belirlenmiştir. Sözü edilen tapu kaydı, doğu, batı ve kuzey hudutlarında “çay” sınırı nedeniyle gayri sabit sınırlı olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/C maddesi uyarınca gayri sabit hudutlu tapu kaydının kapsamı, miktarı ile sınırlı olduğundan, kayıt kapsamının, sabit sınırlardan bağlantı kesilmeksizin kaydın miktarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, bozma öncesi yapılan keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraatçi bilirkişi raporunda, taşınmaz üzerinde havuz, su kanalı ile meyveli ve meyvesiz ağaçlar bulunduğu ve taşınmazın bahçe olarak kullanıldığı belirtilmiş olduğu halde, tapu kaydının miktar fazlası yönünden davacılar lehine yeterli şekilde zilyetlik araştırması yapılmamış, bu konuda ziraat mühendisi bilirkişiden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, teknik bilirkişi raporu ile yetinilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan ve davalı Hazinenin dayandığı Şubat 1949 tarih ve 43 sayılı ihtiva ettiği sınırlar itibariyle değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikteki tapu kaydında tarif edilen sabit/değişmez sınır yerleri esas alınarak anılan tapu kaydına yüzölçümü ile kapsam belirlenmeli; miktar fazlası yönünden yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı, bu kapsamda, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi duraksamasız belirlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişiden, taşınmazın önceki niteliğinin ne olduğu, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.