Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/25950
Karar No: 2019/24280
Karar Tarihi: 24.12.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/25950 Esas 2019/24280 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/25950 E.  ,  2019/24280 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacı işçi ile davalı işveren arasındaki iş ilişkisinin 2005 yılında ... Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü arasında kurulduğunu, bu Genel Müdürlüğün kapanmasından sonra işçilerin İl Özel İdaresi"ne devredildiğini, davacının 01/03/2011 tarihinden itibaren ... Sendikası ve davalı idare arasında düzenlenen toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, 28/02/2015 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin geçici 3. maddesi gereğince başka kamu kurumlarından kanunla devredilen işçiler ile iş kolu değişen işçilerin bu sözleşmeden doğan her türlü hak ve menfaatlerinin hesaplanmasında devredildiği işyerinde veya işkolundaki geçen çalışma süresinin bu işyerinde geçmiş gibi dikkate alınacağını, yapılacak intibak nedeniyle toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden geriye doğru herhangi bir fark ödemesi yapılamayacağını, davacıya İl Özel İdaresi"nde geçen hizmetleri derece ve kademe ilerlemesinde değerlendirilerek 01/03/2013 tarihinden itibaren olan intibak farklarının ödendiğini, ancak 01/03/2011-01/03/2013 dönemi bakımından intibak farkının ödenmediğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, toplu iş sözleşmesinde yer alan geriye doğru herhangi bir fark ödemesi yapılmayacağı şeklindeki sözleşme hükmünün açıkça iş hukukuna aykırı olduğunu, müvekkilinin hak ettiği intibak alacağı farkına ilişkin talebinin reddedildiğini, davalı idarenin toplu iş sözleşmelerini kişi, yer ve zaman bakımından sınırlandırılmış olarak taraf sendika üyesi işçilere uygulanacağının hüküm altına alındığını belirttiğini, mağdur işçilerin kazanılmış hakları söz konusu olup iş kolu ayrımı yapılmasının eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, hangi iş kolunda olursa olsun intibağı gerçekleştirilen işçilerin toplu iş sözleşmesinden faydalanmaya başladığı 01/03/2010 tarihinden 01/03/2013 tarihine kadar olan süre içerisinde hak ettikleri alacaklarının ödenmesi gerektiğini, 1475 sayılı yasanın 14/2 maddesi gereğince devir halinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçeceğini, müvekkilinin fazla mesai yaptığını, hafta tatilinde çalıştığını, ulusal bayram ve genel tatil çalışma günlerinin de bulunduğunu iddia ederek fark ücret, yıpranma primi, fark akdi ikramiye ve fark ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, hafta tatili çalışması, ulusa bayram ve genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili günlerinde yapılan çalışmaların ispatı açısından da geçerlidir.
    Somut olayda davacı dava dilekçesinde çalışma gün ve saatleri konusunda somut bir beyanda bulunmamış, çalışma şeklini tanık beyanlarıyla ispatlama yoluna gitmiştir. Dinlenen davacı tanıkları davacı ile birlikte çalıştıklarını söylemişlerse de beyanlarının hangi dönemdeki çalışma için alındığı dosya kapsamından anlaşılamamıştır. Öte yandan davacının işinin valinin makam şoförlüğü mü olduğu, yoksa valinin eşinin şoförlüğü mü olduğu da net değildir. Mahkemece tanıklar yeniden dinlenerek davacının asıl işinin ne olduğu tespit edilmeli, tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları dönem somutlaştırılmalı, tanıkların kendi çalışma saatlerini aşan çalışma süreleri konusunda beyanda bulundukları takdirde, kendi çalışma saatlerinin üzerindeki bir çalışmayı bilemeyecekleri dikkate alınmalı ve sonucuna göre fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hakkından yeniden bir değerlendirme yapılmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi