10. Hukuk Dairesi 2019/3519 E. , 2019/5639 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ikinci fıkrasında; ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarları, nereye ödeneceği, müddetinde ödemediği veya mal bildiriminde bulunmadığı takdirde borcun cebren tahsil ve borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağı kayıtlı bulunur. Ayrıca, borçlunun 114 üncü maddedeki vazifeleri ve bu vazifeleri yerine getirmediği takdirde hakkında tatbik edilecek olan ceza bu ödeme emrinde kendisine bildirilir; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden;prim borçlusu ... Hastanesi Sağlık Yat A.Ş."nin prim borcundan dolayı borç dönemi 2014/5 olan asıl ve gecikme zammı borç toplamı 1.604.00,00 TL olan ödeme emrinin yönetim Kurlu üyesi ve telsim ve ilzama yetkili kişi olmasından dolayı müteselsil sorumluluğundan dolayı davacı adına ödeme emri düzenlendiği, davacı tarafından; 2014/5 döneminde şirketin prim borcunun ödeme emrinde belirtilen kadar olmadığı, ödeme emrinin 6183 sayılı Kanunun 55"nci maddesinde düzenlenen unsurları taşımadığı,bu sebeple ödeme emrinin iptaline ilişkin işbu davanın açıldığı, Dairemiz geri çevirme kararı sonrasında Kurum tarafından mahkemeye gönderilen cevabi yazıda; davacı hakkında yapılan takibin ve ödeme emrinin bulunmadığı,prim borçlusu şirket tarafından prim borçlarına ilişkin yapılandırma yapıldığı,borçların ödenmemesi üzerine yapılandırmanın bozulduğu, bozulma neticesinde prim borçlusu şirket hakkında yapılan takiplerdeki borçların birleştirilerek takip kartı numarası yazılmak suretiyle borç miktarının ödenmek üzere davacıya tebliğe çıkarıldığı, tebligat parçasının dönmediği belirtilmiştir.
6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacı adına düzenlenmiş ve anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması, yapılan bu tebligatın ödeme emri niteliğinde olmayıp borç bildirim yazısından ibaret bulunması karşısında, davanın menfi tespit davası olarak kabul edilip esastan karara bağlanması gerekir.Bu kapsamda; davacıya tebliğ edilen borç miktarının hangi dönemlere ait borç miktarı olduğu, prim borçlusu şirketin yapılandırılan borç miktarları,yapılandırma kapsamında yaptığı ödemeleri,yapılandırmanın bozulması üzerine bakiye kalan borç miktarı tespit edilerek, borç dönemleri itibariyle davacının yönetim Kurulu üyesi ve telsim ve ilzama yetkili olup olmadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.