Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39029 Esas 2017/12157 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/39029
Karar No: 2017/12157
Karar Tarihi: 06.12.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39029 Esas 2017/12157 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İtirazın iptali davası, sözleşme gereği hakettikleri komisyon ile sözleşmeye aykırılık nedeni ile ödenmesi gereken cezai şart tutarı toplamı 46.080,00 TL üzerinden yapılan takibe itirazın iptali istemi ile açılmıştır. Davacı, kendisini davalı şirket yetkilisi olarak tanıttığını iddia ettiği davalı ile imzaladığı tellallık sözleşmesine dayanmaktadır. Davalılar ise şirket ile ilgisi olmadığını, sözleşmenin başka bir sözleşme ile feshedildiği gibi hizmetin verilemediğini savunmaktadır. Mahkeme, istem ve cevap dışında mülk sahibi ile davacı arasında yetki verildiğine dair kanıt sunulamadığından bahisle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme geçerlidir ve tüm deliller ile feshe ilişkin cayma tazminatı başlıklı ikinci sözleşme ve diğer deliller değerlendirilerek sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
HUMK'nun 440/1 maddesi
13. Hukuk Dairesi         2015/39029 E.  ,  2017/12157 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı şirket, davalılardan ... ile tellallık sözleşmesi imzaladıklarını, ...’in diğer davalı ...Ltd Şti yetkilisi olarak hareket ettiğini, gösterilen fabrikanın kiralanması için anlaşıldığını, kaparo dahi alındığını daha sonra davalıların kiralamaktan vazgeçtiklerini bildirdiğini, kaporanın iade edildiğini nevar ki kendilerinin saf dışı bırakılarak fabrikanın şirket adına kiralandığını daha sonra öğrendiklerini ileri sürerek sözleşme gereği hakettikleri komisyon ile sözleşmeye aykırılık nedeni ile ödenmesi gereken cezai şart tutarı toplamı 46.080,00 TL üzerinden yaptıkları takibe itirazın iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, davalı ...’in şirketin yetkili temsilcisi olmadığını kaldıki mal sahibi ile bir araya getirilmedikleri gibi cayma tazminatı başlıklı daha sonra imzalanan sözleşme ile ilk tellallık sözleşmesinin feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davacı ile mülk sahibi arasında taşınmazın kiralanması hususunda bir sözleşme düzenlenmediği bu konuda davacı şirketin mülk sahibi tarafından yetkilendirildiğine ilişkin kanıt ileri sürülmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, telallık hizmeti nedeni ile hakedilen ücretin ve sözleşmeye aykırılık nedeni ile belirlenen ücret tutarı cezai şartın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı kendisini davalı şirket yetkilisi olarak tanıttığını iddia ettiği davalı ... ile yapılan 04/12/2012 tarihli tellallık sözleşmesine dayanmakta, davalılar ise ...’in şirket ile ilgisi olmadığını, ayrıca sözleşmenin başka bir sözleşme ile feshedildiği gibi hizmetin verilemediğini savunmaktadır. Mahkeme tarafından ise, istem ve cevap dışında mülk sahibi ile davacı arasında yetki verildiğine dair bir kanıt sunulamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Her şeyden önce, davacının ücrete hak kazanması için mülk sahibi ile akit yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu noktada Mahkemenin gerekçesini dayandırdığı temel yanılgılıdır. Davacı ile davalı ... arasında imzalanan 04/12/2012 tarihli sözleşme geçerli bir sözleşmedir. Mahkemece, davacı tarafından sunulan sözleşme dahil tüm deliller ile yine davalılar tarafından sunulan feshe ilişkin cayma tazminatı başlıklı ikinci sözleşme ve diğer deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi icap ederken bu deliller tartışılmaksızın yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedelerle kararın davacı yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.