Hukuk Genel Kurulu 2013/1118 E. , 2014/103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Eskişehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :27/03/2012
NUMARIS :2012/81 -2012/112
Taraflar arasındaki “muarazanın men’i” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Eskişehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.03.2012 gün ve 2012/81 E-2012/111 K. sayılı kararın onanmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"ndan çıkan 20.02.2013 gün ve 2012/4-575 E.- 2013/249 K. sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulu"nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Hukuk Genel Kurulu’nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, baz istasyonunun kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalı Vodafone Telekomünikasyon A.Ş. tarafından Eskişehir ili, Tepebaşı Şirintepe Mahallesi, Kıyı Sokak üzerine baz istasyonu kurulduğunu, baz istasyonunun evlerine yaklaşık 5 metre mesafede olduğunu, baz istasyonunun yakınında oyun oynayan çocuklarının sağlığını ve psikolojik yapısını olumsuz yönde etkilediğini, kendileri, aileleri ile mahalle sakinlerinin yaşamında tehlike ve kaygı yarattığını, basın ve yayın organlarında baz istasyonlarının insan ve çevre sağlığına zararlı olduğu, kanser ve benzeri hastalık yapıcı etkisi bulunduğu yönünde sürekli yayınlar yapıldığından baz istasyonunun kurulmasıyla birlikte tedirginlik yaşamaya başladıklarını, her sabah uyandıklarında karşılarında gördükleri baz istasyonunun çocukları için endişe duymalarına neden olduğunu ve psikolojik sağlıklarını tehdit ettiğini, çevrelerinde yaşayan insanlarda da fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkların meydana geldiği konusunda yoğun şikayetlerin olduğunu, maddi ve manevi açıdan etkilendiklerini ileri sürerek, baz istasyonunun kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu baz istasyonunun bu konudaki yasal mevzuat hükümlerinin gerektirdiği her türlü prosedür takip edilerek kurulduğunu, baz istasyonunun güvenlik sertifikasına sahip olduğunu, baz istasyonu tarafından yayıldığı belirtilen radyoaktif dalgaların insan sağlığını etkileyebilecek düzeyde bulunmadığını, dalgaların Dünya Sağlık Örgütü limitleri altında olduğunu, baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılarak aynı hizmetin verilmesinin teknik açıdan olanaklı olmadığını ve davanın haksız olarak açıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, kaldırılması istenilen baz istasyonunun davacıların evlerine 10 ve 6,50 m mesafede bulunduğu, yerden yüksekliğinin az olduğu ve baz istasyonunun konumu itibariyle davacılarda endişelerin oluşmasına neden olduğu ve psikolojilerini olumsuz yönde etkilediği, tedirginlik ve ümitsizlik yarattığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Daire’ce bozulmuş, yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmün davalı vekilince temyizi üzerine, Hukuk Genel Kurulu"nca “davacıların dar anlamda kesin bir zararlandırıcı işlemle karşı karşıya kaldıkları ve baz istasyonunun somut zarar verdiği dosya kapsamıyla kanıtlanmamış ise de, bu yöndeki ihtimale yönelik kamuoyunda süregelen açıklamaların davaya dayanak yapılmasıyla davacılar tarafından bilindiği bir psikolojik ortamda evine sadece 6,50 m mesafede bir baz istasyonu bulunmasının kendilerinde derin bir kaygı ortamı, tedirginlik ve ümitsizlik yaratması tabii olup, Anayasaca teminat altına alınan yaşam hakkı ve üzerinde ikamet ettiği konutundaki mülkiyet hakkı birlikte değerlendirildiğinde davacıların davalarının kabulünün gerektiği" gerekçesi ile direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu baz istasyonunun Yönetmelikte (Elektronik Haberleşme Cihazlarına Güvenlik Sertifikası Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik) belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olup olmadığı ile davacıların sağlığına zarar verip vermediği konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği, burada varılacak sonuca göre yerel mahkemece açıklanan gerekçeyle baz istasyonun kaldırılmasına karar verilip verilemeyeceği noktasındadır.
Ne var ki, mahkemenin direnme kararı vermesinden ve Hukuk Genel Kurulu"nun onama kararından sonra davalı vekili verdiği karar düzeltme dilekçesinde; davaya konu baz istasyonunun şirketlerince sökülerek kaldırıldığını, buna ilişkin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu yazısının bulunduğunu, bu durumda davanın konusuz kaldığını belirterek, gelişen bu yeni olgu nedeniyle direnme kararının bozulmasını istemiştir.
Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşmeler esnasında bazı üyelerce; karar düzeltme nedenlerinin 6100 sayılı HMK’nın geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanmakta olan 1086 Sayılı HUMK’nın 440.maddesinde sınırlı sayıda belirtilen durumların somut olayda söz konusu olmadığını, her davanın dava açılma tarihindeki şartlar göz önüne alınarak çözümlenmesinin gerektiğini ileri sürmüşler ise de; çoğunluk tarafından bu görüş kabul edilmeyerek davanın konusunu oluşturan baz istasyonu hakkında verilen karar henüz kesinleşmediği için karar düzeltme aşamasında sökülmesi halinde mahkemenin bu durumu değerlendirmesinin gerektiği kabul edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"nun 17.10.2012 gün ve 2012/4-822 E., 2012/727 K. sayılı kararı da aynı yöndedir.
Bu durumda, mahkemece; ortaya çıkan yeni durum değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Hukuk Genel Kurulu’nun onamaya ilişkin 20.02.2013 gün ve 2012/4-575 Esas., 2013/249 Karar sayılı ilamı kaldırılarak, direnme kararının bu değişik gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesi gereğince Hukuk Genel Kurulu’nun 20.02.2013 gün ve 2012/4-575 E.-2013/249 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına; yerel mahkeme direnme hükmünün yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz ilam harcının ve karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine, 12.02.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.