7. Hukuk Dairesi 2014/5476 E. , 2014/9475 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Adana 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 17/01/2014
Numarası : 2013/120-2014/23
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın sendikal nedenlerle feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Migros AŞ vekili, husumetin şirkete yöneltilemeyeceğini savunurken diğer davalı şirket vekili ise davacının iş sözleşmesinin işyernin gereklerinden dolayı tazminatları ödenmek suretiyle iş sözleşmesinin geçerli nedenlerle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davalı işveren tarafından yapılan fesih işleminin geçerli nedene dayanmadığını ve asıl nedenin sendikal nedenler olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Fesih tarihinden yürürlükte olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun “sendika özgürlüğünün güvencesi" başlıklı 25.maddesinin ikinci fıkrasına göre; işveren, ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında çalıştırma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz; üçüncü fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farkli işleme tabi tutulamaz; dördüncü fıkrasına göre; işverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi halinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir. Aynı maddenin beşinci fıkrasına göre ise; sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18,20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. Iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılan davalarda, salt işçinin sendika üyesi olması feshin de sendikal nedenle yapıldığını göstemez. Mahkemece, gerekli araştırma yapılarak ve özellikle de tanıklardan davacının sendika üyesi olmasının yanında ne tür sendikal faaliyetlerde bulunduğu somut olarak sorulup tespit edilerek toplanan deliller sonucu feshin sendikal nedenlere dayandığının tereddütsüz belirlenmesi gerekir.
Dosya içeriğine göre fesih için geçerli bir nedenin varlığı davalı işverence kanıtlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir.
Sendikal neden yönünden incelendiğinde ise; mahkemece ilgili sendikaya iki kez müzekkere yazılmıştır. Ilkinde sadece sendika üyelik formu ile varsa TİS örneği istenmiş, ikincisinde ise fesih tarihinden kaç kişinin sendikaya üye olmak için başvuruda bulunduğu sorulmuştur.
Oysa mahkemece yapılması gereken, öncelikle davacının fesih tarihinde sendika üyeliğinin de olduğu görülmekle sendika üyelik talebinin fesihten önce mi sonra mı olduğunun belirlenmesi yanında fesihten önce davacının ne tür sendikal faaliyetlerde bulunduğunun da ( sendika örgütlenme çalışmalarında ne tür katkısının olduğu) somut olarak ortaya konulması gerekir.
Dosya içeriğine göre sendikanın yetki tespiti başvurusunda bulunup bulunmadığı ve yetki alıp almadığı ile işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, işsözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Ayrıca davacıya ait sendika üyelik fişi getirtilip davalı işyerinde çalışıp sendikalı iken yakın tarihlerde ya da aynı tarihte işten çıkarılan işçilerin durumları tespit edilip bu işçilerden işe iade davası açan olup olmadığı varsa söz konusu dosyaların da dikkate alınarak feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli, davalı işveren aleyhine benzer nedenlerle farklı tarihlerde açılan işe iade dosyaları da dikkate alınarak ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.