15. Ceza Dairesi Esas No: 2021/353 Karar No: 2021/2499 Karar Tarihi: 08.03.2021
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/353 Esas 2021/2499 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 15. Ceza Dairesi, dolandırıcılık suçundan şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonucu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararını kanun yararına bozdu. İtirazın kabul edilmemesinin eksik soruşturmaya dayandığına işaret eden Daire, soruşturmanın genişletilmesi yerine itirazın reddedilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Kararın bozulmasına karar veren Daire, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160, 170/2, 172 ve 173/3. maddelerine dikkat çekti.
15. Ceza Dairesi 2021/353 E. , 2021/2499 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/03/2020 tarihli ve 2020/47874 soruşturma, 2020/30909 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/06/2020 tarihli ve 2020/3363 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 11/11/2020 gün ve 94660652-105-34-15846-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/12/2020 gün ve 2020/103360 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, Somut olayda, müşteki vekilinin Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikâyet dilekçesinde şüphelinin yönlendirmesi ve aracılığıyla müvekkilinin Emproıa/İstanbul konut projesinden daire satın aldığını ve karşılığında 240.000,00 Türk lirası parayı bir kısmı elden olmak üzere ödediğini ancak belirtilen miktarın konut projesini yapan firmaya ödenmediği bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını beyan etmesi karşısında, müşteki ve şüpheliler dinlenilmeden, ilgili banka kayıtları istenilmeden ve varsa şüpheli ile ilgili benzer soruşturmalar olup olmadığı tespit edilmeden eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara karşı yapılan itiraz üzerine, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/06/2020 tarihli ve 2020/3363 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.