23. Hukuk Dairesi 2019/312 E. , 2020/202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, asıl ve birleşen davada, müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçilerinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçiler lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçilere icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili tarafından ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince davalı şirketin sorumluluğunun son işveren olmakla ve sözleşmede hüküm bulunmakla işçinin tüm çalışma dönemini kapsayacağı bu durumda davacı kurum tarafından davalı şirketin son işverenlik görevini ifa etmiş olduğu dava dışı işçilere ilişkin olarak yapmış olduğu ödemelerden sorumlu olacağı, taraflar arasındaki hizmet sözleşmeleri ve eki olan şartnamelerde, dava konusu işçi alacakları nedeniyle yüklenicinin sorumlu olduğunun düzenlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Asıl ve birleşen davalar, dava dışı işçilere ödenen işçi alacaklarının hizmet alım sözleşmesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir.
HMK"nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Somut olayda hem asıl hem de birleşen dosyalarda HMK"nın 297/2. maddesine uygun şekilde ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak ""davanın kısmen kabul kısmen reddi"" şeklinde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.