(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2014/3104 E. , 2014/9466 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, mevzuat gereği bağımsız olarak çalışan Makine Mühendislerinin hazırladığı yapılarla ilgili projelerin Oda tarafından kontrol edilerek onaylanmak suretiyle Belediyeye sunulabildiğini, bir kişinin bir yıl içinde toplam en fazla 60.000 m² lik yapı için proje düzenleme hakkı mevcut olduğunu, ayrıca projesini Oda"ya tasdikleten kişinin Oda"ya sunulan projenin m² sine göre ücret ödendiğini, davacının ise Oda adına bu projelerin denetimini yapan ve kayıtlarını bilgisayara işleyen kişi olduğunu, davacının...Firmalarından gelen projelere ilişkin olarak bilgisayar kayıtlarına projelerin m² miktarını düşük girip, belediyeye ibraz edilecek evraklara ise projenin-daha fazla olan-gerçek miktarını, başına ve sonuna rakam eklemek suretiyle değiştirdiği, bu suretle hem Oda"nın daha düşük ücret almasına neden olduğu hem de bu kişilerin yıllık 60.000 m² lik sınırın çok üzerinde proje hazırlayıp onaylatmasına imkan tanıdığı anlaşıldığını, davacının adı geçenlerin bu suretle hem yıllık sınırı aşmalarına olanak tanıyarak, aynı işi yapan makine mühendisleri arasında haksız rekabet ortamı yarattığı, hem de Oda"nın gelir kaybına neden olduğu bu şartlarda davacının iş aktinin hem haklı hem de geçerli nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı hakkındaki suçlamalarla ilgili kendisine herhangi bir menfaat sağlamadığı gibi davalıya da herhangi bir zarar verdiğine dair dosyada yeterli delil sunulmadığı, ceza dava dosyasında davalı vekilinin, müşteki vekili sıfatıyla duruşmada sanıkların eylemleri nedeniyle müştekinin (davalı) maddi olarak bir zarara uğramadığını beyan ettiği, davalı işverenin, davacının iş sözleşmesini haklı ve geçerli bir nedene dayanarak feshetmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler İş Kanunu’nun 25.maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir.
İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
Somut olayda; davacının yaklaşık 8 yıl davalı işyerinde teknik görevli olarak çalıştığı ve aynı zamanda makine mühendisi olduğundan Oda"nın üyesi de olduğu, Oda üyesi makine mühendisleri...."e ait projelerin bir kısmında oda kayıtlarındaki yapı alanı ile kat sayısı gibi veriler ile Belediyeye sunulan kayıtlardaki verilerin uyuşmadığı, belediyeye sunulan verilerin başında ya da sonunda veya kat sayısında oynamalar yapıldığı tespit edilmiş olup, davacının alınan savunmasında bu oynamaları ve tespitleri kendisinin yapmadığını savunmuş ancak bazı düzeltmelerin yapılmasının mümkün olduğu, dikkatsizliğinden ve aşırı iş yükünden dolayı yapmış olabileceğini de beyan ettiği savunmasından anlaşılmıştır.
Söz konusu eylem nedeniyle davacı hakkında ceza soruşturma yapılmış, ceza soruşturması kapsamında bilirkişi raporu aldırılmış ve bu rapor uyarınca davacının kusuru olduğu tespit edilmiştir.
Ceza yargılaması sonucunda mahkemece tahrifin ilk bakışta farkedilecek nitelikte olup bu hali ile aldatma kastının bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesince temyiz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece, bilirkişi rapor alınmaksızın ceza mahkemesi kararı esas alınarak ve özellikle de kurum vekilinin ceza dosyasındaki maddi zararın bulunmadığına dair beyanı ile zarara ilişkin ispatın bulunmaması ile davacının kendisine menfaat sağlamaması gerekçeleriyle işe iade kararı verdiği anlaşılmıştır.
Oysa iş aktinin haklı nedenle feshi için zarar olgusu ya da davacının kendisine bir menfaat temin etmesi tek şart değildir. Bu şartlar 4857 sayılı Yasanın 25/2-ı bendine dayalı fesihler ile işçinin kendisine menfaat temin ettiği ya da zimmetine geçirdiği iddialarının bulunduğu fesih bildirimleri halinde dikkate alınmalıdır.
Buna karşılık somut olayda davacıya yapılan fesih bildiriminde davacıya isnat edilen eylem sıralanmış olup herhangi bir bent belirtilmeksizin 4857 sayılı Yasanın 25/2 fıkrası kapsamında fesih yapıldığı belirtilmiştir. Gerek davacının davalı işyerindeki görevi ve gerekse fesih bildirimine konu hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Yasanın 25/2-e bendi uyarınca feshedilmek istendiği sonucuna varılmış olup; davacının, hep aynı mühendislerin projelerinde tanzim edilen belgelerde hep eksik miktar olarak- fazla miktar olarak girilmediği tespit edilen miktarların eksik girilmiş olduğu- oda kayıtlarına geçirilmiş olması, bu hali ile Oda"nın gelirlerinde bir kaybın söz konusu olması yanında eylem sonrası alınan savunmasında da bu işlemin kasti olarak yapılmadığını ancak iş yoğunluğundan kaynaklanabileceğini, bilgisayar kayıtlarında düzeltme yaptığını dahi beyan ettiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı işveren, söz konusu tahrifatın bizzat davacı tarafından yapıldığını ispat edememiş ise de, hep aynı mühendislerin projelerinde ve yine hep eksik olarak Oda kayıtlarına girilmesi nedeniyle bu görevi de davacıya ait olması karşısında söz konusu tahrifatın davacı tarafından yapıldığı şüphesi nedeniyle işverence yapılan feshin, şüphe feshi olduğu bu tür fesihte işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe nedeniyle aralarındaki bağlılık ve güven ilişkisinin zedelenmesine yol açtığından iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluğu ortadan kaldırdığı için işverence akdin devam ettirilmesi beklenilemeyeceğinden feshin geçerli nedene dayandığı anlaşılmıştır.
İşverenin feshi, geçerli nedene dayandığından, davanın reddi gerekir. Yazılı gerekçe ile davanın kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasası"nın 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama gideri 51,00 TL"nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7.Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.