Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/773
Karar No: 2019/5905

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/773 Esas 2019/5905 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/773 E.  ,  2019/5905 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.10.2017 tarih ve 2016/231 - 2017/295 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Sanığın yasal süresinden, sonra temyiz dilekçesi gönderdiği belirlenerek sanık müdafiinin temyiz talebi üzerine; vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Ayrıntıları Dairemizin 2017/1809 E. ve 2017/5155 K. sayılı kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere; örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
    Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.)
    Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır. (Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf.28, Özgenç Genel Hükümler syf.280)
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Kuruluş, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 Esas sayılı kararında anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olduğu anlaşılan FETÖ/PDY’nin terör örgütü olduğuna dair kuşku yok isede; dosya içeriği ve yerel mahkemenin kabulüne göre, belirleyici nitelikte olan ve hükme esas alınan tanık ...’nın, sanık aleyhine olan kolluktaki anlatımlarından vazgeçerek sanığın örgütsel toplantıya katıldığına dair bilgisinin olmadığına ilişkin yeminli beyanı, ihbarcı...’in soruşturma aşamasında çelişkili beyanları, mahkemede dinlenilen savunma tanıklarının sanığın terör örgütü ile irtibatının bulunmadığına ilişkin samimi anlatımları, savcılıkta ve mahkemede dinlenilen gizli tanık beyanlarının soyut bilgilere dayanmış olması, yine kabule esas alınan kolluk tutanakların imzasız ve duyuma dayalı istihbari verilerden ibaret bulunması, sanığın darbe sürecindeki söz ve davranışlarının darbeyi destekleme şeklinde yorumlanmasına olanak bulunmamasına ve tüm dosya kapsamındaki deliller ile sanığın örgütle bağlantısı bulunmadığına ilişkin savunmasının aksi ispat edilemediği gibi, sanığın örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde kesin kanaat verici delil bulunmadığı halde, delillerin değerlendirilmesinde yanılgı sonucu beraat yerine yazılı olduğu gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi;
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadığı takdirde DERHAL SALIVERİLMESİNİN sağlanması için ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.10.2019 tarihinde üye ...’in karşıoyu ve oyçokluğuyla karar verildi.




    KARŞI OY:
    Sayın çoğunluğun "Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle organik bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde kesin kanaat verici delil bulunmadığı halde, delillerin değerlendirilmesinde yanılgı sonucu beraat yerine yazılı olduğu gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi" şeklindeki düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının bila tarih ve 2016/3816 esas sayılı iddianamesiyle sanık hakkında "FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olmak" suçlarını işlediğinden bahisle 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 53, 54, 58/9, 63 ve 3713 sayılı TMK"nın 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.10.2017 tarih ve 2016/231 E. - 2017/295 K. sayılı ilamıyla sanık hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına yönelik hüküm kurulduğu, bu karara karşı sanık müdafii tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 07.05.2018 tarih ve 2018/230 E. - 2018/586 K. sayılı kararıyla "İstinaf başvurusunun esastan reddine" dair karar verildiği, bu kez de sanık ve müdafiinin yasal süresi içerisinde anılan kararı temyiz etmesi üzerine, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 10.10.2019 tarih ve 2019/773 E. - 2019/5905 K. sayılı ilamıyla "Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle organik bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde kesin kanaat verici delil bulunmadığı halde, delillerin değerlendirilmesinde yanılgı sonucu beraat yerine yazılı olduğu gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi" gerekçesiyle temyiz isteminin kabulüyle hükmün bozulmasına karar verildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    Somut uyuşmazlığı oluşturan tartışmanın konusunu; "Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle organik bağ kurarak hiyerarşisine dahil olup olmadığına ilişkin dosya içerisinde mahkumiyetine yeterli kesin kanaat verici delil bulunup bulunmadığı" hususu oluşturmaktadır.
    Örgüte üye olmaktan anlaşılması gereken, örgütü kuranlar veya yönetenler dışında kalmakla beraber, örgütün amaçlarını benimseyerek verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmaktır. Failin, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olup olmadığı, bu örgütsel pozisyonun doğrudan doğruya ortaya konulması veya failin eylem ve faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu ya da eylemin niteliğinden hareketle belirlenir.
    Silahlı terör örgütlerinin silahlı kanatlarında faaliyet gösteren üyeleri olabileceği gibi, silahsız kanatlarında, kırsalda ya da yerleşim yerlerinde faaliyet gösteren üyeleri de olabilir. Örgüt üyeliğini kabulde asıl olan, failin nerede ve hangi faaliyette bulunduğu değil, terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olup olmadığıdır. Silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısında yer alan herhangi bir kesime dahil olmakla silahlı terör örgütüne üye olma suçu tamamlanacak olup, üye olmak bakımından bu kesimlerden herhangi birine hiyerarşik olarak dahil olmak arasında bir fark bulunmadığı gibi hiyerarşik yapıya dahil olduktan sonra bu kesimlerin birinden diğerine aktarılmak da silahlı terör örgütü içinde görev ve yer değişikliği olarak anlaşılmalıdır.
    Örgüte katılanın örgüte bir katkı sağlaması gerekir. Bu katkının maddi olması ise şart değildir. Kişinin verilen görevleri yerine getirmeye hazır olması da örgütü güçlendiren bir durumdur. Bu kişinin sadece varlığı bile üye olmak için yeterli olacaktır. Böylece örgüte üye olma fiili, örgüte kendi gücünü, enerjisini sunma, istendiği zaman kendisinden yararlanılabileceğini kabul etme, örgütü en azından potansiyel olarak güçlendirme şeklinde açıklanabilir.
    Örgüt üyesinin üyelikten cezalandırılabilmesi için örgütün amaçları doğrultusunda bir suç işlemesi gerekmez. Örgüt üyeliği başlı başına cezalandırılan bir suçtur.
    Diğer yandan örgüt üyesinin faaliyetinin mutlaka örgüt tarafından gerçekleştirilen suçlara katılma şeklinde olması da gerekmez. Üyeler arasında bilgi alışverişi, haber, istihbarat toplama, lojistik destek sağlama, örgütsel planlara katkı sağlama gibi faaliyetleri gerçekleştiren de örgüt üyesidir.
    Bu kapsamda yukarıdaki açıklamalar ve dosyaya yansıyan somut olay irdelendiğinde;
    Özellikle mahkemenin delili tartışarak kabulüne esas aldığı açık tanık ..."nın soruşturma aşamasında alınan ilk ifadesinde "Suç tarihinde Aşkale Belediye Başkanı olan sanığın örgütün görünen yüzünün artık kamuoyunca da bilindiği aşamadan sonra bile (2015 yılı içerisinde) örgütün gizlilik içerisinde yaptığı, örgütsel konuların konuşulduğu ve Erzurum İlindeki örgütün üst düzeyindeki sorumluların iştirak ettiği toplantılara katıldığını" söylemesi, diğer gizli ve açık tanık anlatımları, ses kayıt çözümleri, darbe gecesi ve sonrasındaki davranışları da nazara alındığında; sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle organik bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu, örgüt üyesi olmak suçundan cezalandırılması gerektiği açıkça ortadadır.
    Bu kapsamda;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirlenmekle; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmeyerek hükmün ONANMASINA karar verilmesi gerekmektedir.
    Bu cihetlerle;
    Sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu işlediği anlaşılmakla, sayın çoğunluğun "Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle organik bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde kesin kanaat verici delil bulunmadığı halde, delillerin değerlendirilmesinde yanılgı sonucu beraat yerine yazılı olduğu gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi" şeklindeki düşüncesine iştirak edilmemiştir.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi