9. Hukuk Dairesi 2015/18509 E. , 2017/21606 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde müşteri temsilcisi olarak çalışırken kendisine uygulanan psikolojik baskı nedeniyle iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının yeni iş bulduğundan bahisle istifa ettiğini, rakip firmada bulduğu yeni işini kaçırmamak için ihbar önelini beklemediğini, tazminata hak kazanmadığını, kendisine mobbing uygulandığı iddiasının doğru olmadığını, istifa beyanını kendi el yazısı ile yazdığını, iki ayrı ibraname imzaladığını, kendi rızası ile arada fazla mesai yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, mobbinge yönelik iddianın kanıtlanamadığı ancak iş sözleşmesinin ücretlerin gerektiği gibi ödenmemesi üzerine davacı tarafça haklı olarak fesh edildiği buna göre davacının kıdem tazminatına hak kazandığı gibi fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacakları da olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı davalı işyerinde fazla çalışma yaptığını ileri sürerek alacak talep etmiş, davalı ise davacının yasal sınırlar dahilinde ve çoğunlukla kendi isteği ile arada fazla çalışma yaptığını, savunmuştur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda giriş çıkış kaydı olmayan dönem için tanık beyanlarına göre davacının haftada 2 gün süre ile 08.30-18.30 saattleri arasında 3 gün ise 08.30-21.00 saatleri arasında çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde, söz konusu alacakla ilgili açıklama yaparken, normal mesainin 08.30-18.00 saatleri arasında olduğunu, her yıl Eylül-Ekim ile Mart-Nisan aylarında yoğunluk nedeni ile 2-3 saat fazla çalışma yaptığını bazen 24.00" e kadar çalıştığını, bunun haricinde yoğunluk olmadığı dönemde her hafta Cuma günü 2-3 saatlik fazla çalışma yaptığını açıklamıştır.
Mahkemece dinlenen taraf tanıkları da ortak beyanlarında işlerin yoğun olduğu zamanlarda haftada 2-3 gün fazla çalışma yaptıklarını açıklamışlardır.
6100 sayılı HKM"nın 25. maddesine göre Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz.
Açıklanan delil durumu ve Kanundaki düzenleme karşısında Mahkemece davacının dava dilekçesinde belirttiği yoğun dönemlerde haftada 3 gün süre ile 08.30-21.00 saatleri arasında diğer zamanlarda ise sadece haftada 1 gün 08.30-21.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmalıdır.
Mahkemece alacağın davacının talebi dikkate alınmadan yazılı şekilde belirlenmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.