Esas No: 2018/990
Karar No: 2019/1473
Karar Tarihi: 25.11.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/990 Esas 2019/1473 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/990
KARAR NO : 2019/1473
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2017
NUMARASI : 2014/1379 Esas 2017/1017 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2019
Konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin hükmün davalı .... vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Davacının sigortalısının Japonya'da mukim müşterisine sattığı malların Osaka'ya nakli işinin .... A.Ş. tarafından üstlenildiğini,sigortalı adına nakliyeyi üstlenen ... firmasına eksiksiz ve sağlam şekilde teslim edilen 100 kap emtianın tamamının .... uçağına yüklendiğini, mallardan 2 kap halının Japonya Osaka- Kansai Havaalanında yapılan tahliyesi esnasında eksik olduğunun tespit edildiğini, sigortalının başvurusu üzerine hasar miktarının ödendiğini, ödenen bedelin rücuen ödenmesi için davalılara ihtar çekildiğini, ancak ödenmediğini, bunun üzerine başlattıtkları icra takibine davalıların itirazı ile takibin durduğunu, itirazın iptaline,icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı .... vekili; davada 1999 tarihli MK hükümleri uygulanması gerektiğini, hava yük senedinde davacı sigorta şirketinin adının bulunmadığından aktif dava ehliyeti olmadığını,davacının iddiasının haklı olduğu düşünülse dahi taşıyıcının sorumluluğunun MK.22/3 maddesi uyarınca sınırlı olduğunu,ancak karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini,olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, icra-inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.2-Davalı .... A.Ş. vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, sigortalıya sınırlı sorumluluk esasına göre kg başına 19 SDR ödeme teklif ettiğini, sigortalının reddettiğini mallar kayboldu ise, tamamen diğer davalının hakimiyeti altındayken kaybolduğunu, tazminat talebinin de ... yöneltilmesini, müvekkilinin gerekli anlaşmaları yaparak taşıma işini organize ettiğini, müvekkiline bu süreçte atfedilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını savunarak davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,yargılama sırasında davalı ....A.Ş. tarafından icra dosyasındaki borcun ödenerek dosyanın infaz edildiği, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,davacının icra inkar tazminat talebinin kabulü ile (3.079,10.TL.nin) %20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı .... vekili; alacağın yargılamayı gerektirdiğinden, gerçek miktarı belli ve sabit olmadığından ve davalı müvekkili ortaklığın borçlu olduğu miktarını bilebilir olmadığından, davalı müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak icra inkar tazminatının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava konusu İstanbul ....İcra Dairesi'nin... esas sayılı dosyasında davalı ... A.Ş. tarafından borcun yargılama sürerken 15/09/2017 tarihinde ödendiği, davanın konusu kalmadığı anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince; davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş,hüküm davalı ....A.Ş. yönünden kesinleşmiştir.İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasında borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilir.Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesi gerekmektedir.Davaya konu olay tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve tazmini gerekecek bedel yanlar arasında açıkça kararlaştırılmadığından ,tazminat alacağının önceden belirlenebilirlik ,hesap edilebilirlik vasfı dolayısıyla likit alacak niteliği taşımadığı kuşkusuzdur.(Yargıtay 11 HD.nin 2007/3767 esas 2008/5874 karar sayılı ve 1.5.2008 tarihli ilamı ) Buna göre davalı .... yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddine hükmedilmesi gerekirken, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır.Hükümdeki bu yanlışlık, HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde yeniden esas hakkında karar verilir; hükmü kapsamında kalıp hükmün kesinleşen yönleri dikkate alınarak istinaf başvurusunda bulunan davalı yönünden icra inkar tazminatı talebine ilişkin 2.bendin kaldırılmasına ve davalı .... yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı .... vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 29/11/2017 Tarih 2014/1379 Esas 2017/1017 karar sayılı hükmün icra inkar tazminatı talebine ilişkin 2.bendin davalı ... yönünden HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; "Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin KABULÜ ile (3.079,10.TL.nin) %20 si oranında icra inkar tazminatının davalı ...A.Ş.'den tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,Davalı .... yönünden alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,"Davalı ... tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine,Davalı .... tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/11/2019