Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar ... ve ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince haklarında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve hapis cezasının infazının ertelenmesine dair Mersin 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 05/11/2009 tarihli ve 2009/868 esas, 2009/1242 sayılı kararının infazını müteakip, sanık ..."ın denetimli serbestlik tedbirini yerine getirdiğinden bahisle açılan kamu davasının 5237 sayılı Kanun"un 191/5. maddesi gereğince düşürülmesine ilişkin Mersin (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 15/08/2016 tarihli ve 2009/868 esas, 2009/1242 sayılı ve sanık ..."un denetimli serbestlik tedbirini yerine getirdiğinden bahisle açılan kamu davasının 5237 sayılı Kanun"un 191/5. maddesi gereğince düşürülmesine ilişkin Mersin (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 10/01/2017 tarihli ve 2009/868 esas, 2009/1242 sayılı ek kararlarının, kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/04/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Sanıklar ... ve ... hakkında 22/07/2009 tarihli eylemleri nedeniyle Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 28/07/2009 tarihli, 2009/2936 iddianame sayılı iddianamesi ile TCK"nın 191/1, 37, 53 ve 54. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Sanıkların yargılanması sonucu Mersin 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 05/11/2009 tarihli 2009/868 esas ve 2009/1242 karar sayılı kararı ile haklarında TCK"nın 191/1, 62, 191/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanıkların yüzüne karşı verilen kararın 07/12/2009 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
3-Mersin 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 15/08/2016 tarihli, 2009/868 esas ve 2009/1242 karar sayılı ek kararı ile "sanık ..."ın, hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini 09/08/2011 tarihi itibari ile yerine getirdiği anlaşıldığından, hakkında açılan kamu davasının TCK"nın 191/5. maddesi uyarınca düşmesine" karar verildiği; evrak üzerinden verilen söz konusu kararın, 30/09/2016 tarihinde tebliğ edilmesinin ardından temyiz edilmeksizin kesinleştiği;
4-Mersin 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 10/01/2017 tarihli, 2009/868 esas ve 2009/1242 karar sayılı ek kararı ile "sanık ..."un, hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini yerine getirdiği anlaşıldığından, hakkında açılan kamu davasının TCK"nın 191/5. maddesi uyarınca düşmesine" karar verildiği; evrak üzerinden verilen söz konusu kararın, 17/01/2017 tarihinde tebliğ edilmesinin ardından temyiz edilmeksizin kesinleştiği;
5-Dosya kapsamından, Mersin Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü"nün 10/08/2011 tarihli üst yazısı ile sanık ..."ın, hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini 09/08/2011 tarihi itibari ile infaz ettiğinin bildirildiği; Dairemizce, "sanık ... hakkında verilen tedbirin infazına ilişkin bilgi ve belgelerin istenmesi" üzerine, Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 02/06/2017 tarihli cevabi yazısı ile sanık ..."un, hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini 31/05/2011 tarihi itibari ile yerine getirdiğinin bildirildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «1- Sanık ... hakkında verilen 15/08/2016 ve sanık ... hakkında verilen 10/01/2017 tarihli düşme kararlarından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle, sanıkların hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-5237 sayılı Kanun’un 191/6. maddesi gereğince cezaya hükmedildikten sonra tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesine karar verilen sanıklar hakkında 191/7. maddesi uyarınca, sanıkların tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde mahkûm olduğu cezalarının infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanıkların tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.» denilerek, Mersin (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 15/08/2016 tarihli ve 2009/868 esas, 2009/1242 sayılı ve Mersin (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 10/01/2017 tarihli ve 2009/868 esas, 2009/1242 sayılı ek kararlarının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
1)Haklarında TCK"nın 191/6. maddesi uyarınca "hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" karar verildiği anlaşılan hükümlülerin; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaları nedeni ile hüküm tarihinde yürürlükte olan TCK"nın 191. maddesinin 7. fıkrası gereğince, mahkûm oldukları cezaların infaz edilmiş sayılması yerine, haklarında açılan kamu davalarının düşürülmesine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
2)6545 sayılı Kanun"la TCK"nın 191. maddesinde yapılan düzenlemenin, Mersin 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 05/11/2009 tarihli, 2009/868 esas ve 2009/1242 karar sayılı "sanıklar hakkında 10 ay hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin" 07/12/2009 tarihinde kesinleşen hükmünden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe girdiği dikkate alındığında; 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi ile aynı Kanun"la 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca uyarlama yapılması mümkün olup; hükümlüler hakkında, "1" nolu bozma nedeni uyarınca, TCK"nın 191/7. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları cezaların infaz edilmiş sayılmasına karar verilmeden önce;
6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, hükümlülerin bu suçu, daha önce işledikleri suçtan dolayı hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediklerinin araştırılması, tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediklerinin anlaşılması halinde, kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”; aksi halde 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki TCK"nın 191/7. maddesi uyarınca "cezanın infaz edilmiş
sayılmasına" karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi benimsenmiştir.
KARAR: Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Mersin (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 15/08/2016 tarihli ve 2009/868 esas, 2009/1242 sayılı ve Mersin (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 10/01/2017 tarihli ve 2009/868 esas, 2009/1242 sayılı ek kararlarının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 08/06/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.